Edirne Valiliği liderliğinde, Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu ve Edirne Saros Turizm Altyapı Hizmet Birliği (ESTAB) iş birliğiyle yürütülen Yapay Resif Projesi, Saros Körfezi’nde dalış turizmini canlandırmayı hedefliyor. Bu proje çerçevesinde, İbrice Limanı açıklarındaki çalışmalara hız verilirken, bölge su altı keşifleri için yeni bir cazibe merkezi haline gelmekte.
Projenin temeli, hem su altındaki yaşamı zenginleştirmek hem de turistlerin dikkatini çekmek amacıyla deniz ortamına batırılan çeşitli araçlar ve nesneler üzerine kurulmuştur. Daha önceki uygulamalarda deniz tabanına indirilen heykellerin yanı sıra büyük bir Airbus A330 yolcu uçağı gibi çeşitli objeler yer alıyordu. Şimdiyse, Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinden çıkarılan M62 T model bir muharebe tankı, Saros’un derinliklerinde yeni bir habitat oluşturdu.
Uzunluğu 8,5 metre ve ağırlığı 45 ton olan bu zırhlı araç, kıyıdan feribotla taşındıktan sonra Gökçetepe sahilinin yaklaşık 100 metre açığında, deniz tabanına 10 metre derinliğe vinç yardımıyla özenle yerleştirildi.
“DÜNYANIN DALIŞ HARİTASINDA YER ALACAK”
Edirne Valisi Yunus Sezer, bölgedeki çalışmaları yerinde inceleyerek Saros Körfezi’nin yalnızca Türkiye’nin değil, dünya genelinde de nitelikli dalış noktalarından biri olma potansiyelini vurguladı. İbrice Limanı’nın bu doğrultudaki önemine değinen Sezer, geçmişte bölgeye farklı boyut ve türde birçok objenin batırıldığını hatırlattı.
Vali Sezer, su altına indirilen tankın projeye kazandırdığı yeni boyutu şu şekilde ifade etti:
“Milli Savunma Bakanlığının katkılarıyla tarihi değere sahip bir tankı Gökçetepe açıklarına batırdık. Amacımız, Saros Körfezi’ni dalış turizminin merkezi haline getirmek. Bu yıl altyapı çalışmalarını tamamlayarak, yerli ve yabancı çok sayıda dalgıcı burayla buluşturacağız. Yapay ve doğal resiflerin bir arada bulunacağı bu alan, yalnızca Türkiye’nin değil, dünyayı da cezbedecek bir dalış merkezi olacak.”
TURİZM VE EKOSİSTEME KATKI BİR ARADA
Projenin bölgesel etkilerini değerlendiren Keşan Belediye Başkanı ve ESTAB Başkanı Mehmet Özcan, deniz altına kazandırılan her yeni yapının turizme ve çevreye büyük katkılar sunduğunu belirtti.
Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Başkanı Kadir Sağlam da batırılan tankın zamanla mercanlar ve çeşitli deniz canlıları için yeni bir yaşam alanı oluşturacağını ifade ederek, yapay resif oluşumunun dalış turizmine görsel ve biyolojik çeşitlilik açısından büyük zenginlik katacağını dile getirdi.
Bu sayede Saros Körfezi, doğayla bütünleşen bu proje sayesinde hem ekolojik sürdürülebilirliğe hem de bölgesel kalkınmaya öncülük eden örnek bir destinasyon haline gelmekte.