İstanbul’un tarihi dokusu ile doğanın zarafetini bir araya getiren Yıldız Sarayı’nın Hasbahçesi, sıradan bir saray bahçesinden çok daha fazlasını temsil ediyor. Estetik, simgesel ve doğal değerlerin iç içe geçtiği bu alan, benzersiz bir kültürel miras olarak dikkat çekiyor.
Sultan II. Abdülhamid’in botanik tutkularının izlerini taşıyan Hasbahçe, bitki çeşitliliği, etkileyici peyzaj düzeni ve doğal bir nehir görünümüne sahip göleti ile bahçe sanatı ve tarihine ilgi duyanlar için eşsiz bir keşif alanı sunuyor. Şehrin kalbinde, gizli bir doğa parkı olarak öne çıkıyor.
BAHÇEYİ KAT EDEN HAVUZ SİSTEMİ
Osmanlı döneminde ‘Hamid Bahçesi’ olarak adlandırılan Yıldız Hasbahçesi, kuzeyden güneye uzanan 350 metre uzunluğu ve 80 metre genişliği ile oval bir biçim alıyor. Bu alanda, Sultan III. Selim Çeşmesi, Namazgah, Kameriye Köşkü, Cihannüma Kasrı ve şık köprüler gibi çeşitli yapılar yer alıyor.
Bahçeyi kat eden yapay ırmak-havuz sistemi, kıvrılarak ilerliyor ve sonunda iki kola ayrılarak küçük bir ada oluşturuyor.
300 METRE UZUNLUĞUNDA SU HATTI BULUNUYOR
Kuş bakışıyla Osmanlıca ‘Hamid’ kelimesinin siluetini anımsatan bu 300 metrelik su hattı, yalnızca mühendislik harikası değil, aynı zamanda estetik bir eser olarak da göze çarpıyor.
Grotto’lar, kaskatlar ve sakin sular eşliğinde adeta bir şiir gibi akan bu sistem, bahçenin ruhunu oluşturuyor.
EGZOTİK AĞAÇLAR, RENKLİ HAYVANLAR
Hasbahçe, mimari yapılarının yanı sıra zengin flora ve faunasıyla da göz dolduruyor. Onlarca egzotik ağaç ve bitki türünü barındıran bu alan, görsel bir şölenin yanı sıra kokular ve dokular üzerinden de farklı bir deneyim sunuyor.
Osmanlı estetiğinin bir yansıması olarak, Hasbahçe’de hala tavus kuşları, kuğular ve ördekler doğal yaşamın bir parçası olarak varlığını sürdürüyor.
Yıldız Sarayı’nı ziyaret edenler, bu eşsiz bahçede geçmişin izlerini sürerken, gölgeler arasında saklı kalmış ilginç hikayeleri yeniden keşfetme fırsatı buluyor.
Yıldız Sarayı, Çarşamba hariç haftanın her günü 9.00 ile 17.30 saatleri arasında ziyarete açıktır.