Hindistan’dan Rusya’ya iş bulma hayaliyle giden bir grup insan, aslında savaşın ortasına düşerek hayatlarını kaybetti. Bunlardan biri olan Hemil Mangukiya, Gujarat eyaletinden ayrılarak Rusya’ya iş bulmak amacıyla gitmiştir. Ancak beklediğinin aksine, bir askeri eğitim kampına gönderilerek savaşın ön saflarına sürülmüştür. Ailesi, haber alamayarak endişelenmiş ve sonunda Mangukiya’nın Ukrayna’da füze saldırısında öldüğünü öğrenmiştir.
Mangukiya’nın ölümü, birçok Hint vatandaşının iş için Dubai veya Almanya’ya gitmek yerine Rusya’ya gönderilerek savaşın içine atıldığını göstermiştir. Bunlardan biri olan Muhammed Afsan da, güvenlik görevlisi olarak başladığı işte savaşın ön saflarında hayatını kaybetmiştir. Afsan’ın ailesi, onun savaş bölgesine gönderildiğinden haberi olmadığını belirtmiştir.
Ailesi, Mangukiya ve Afsan gibi Hindistanlıların iş imkanı aramak için gittikleri Rusya’nın aslında onları savaşa sürüklediğini anlamıştır. Bu durum, aileler için büyük bir trajedi ve şok olmuştur. Baba Ashwin Mangukiya, oğlunun cesedini almak için çaba sarf etmektedir. Acıları tarif ederken ‘perişan olduk’ ifadesini kullanmıştır.
Mangukiya’nın ailesi, oğullarının savaşa sürüklenmesindeki acı gerçeği kabullenmekte zorlanmaktadır. Hindistan’dan Rusya’ya iş için giden gençlerin aslında askerlik eğitimi alıp savaşa gönderildiğini öğrenmek, aileleri derinden üzmüştür. Bu durum, iş arama hayaliyle yola çıkan birçok insanın aslında savaşın acı gerçeğiyle yüzleştiği bir örneği teşkil etmektedir.
Özetle, iş imkanı aramak için ülkelerinden ayrılan Hindistanlılar, beklediklerinin aksine savaşın içine düşmüş ve hayatlarını kaybetmişlerdir. Ailelerinin yaşadığı acı ve hüsran ise bu trajik olayların en dokunaklı yanıdır. Bu durum, iş arayışı sırasında karşılaşılan tehlikelerin ne kadar ciddi sonuçlara yol açabileceğini göstermektedir.