Suriye’de 8 Aralık tarihinde gerçekleşen tarihi devrim, dünya çapında büyük yankı uyandırdı.
Rusya ve İran’ın desteğine rağmen, 27 Kasım’da İdlib’te başlayan muhalif yürüyüş, sadece 13 gün içinde Şam’da başarısını elde etti. Bu durumu engelleyemeyen Beşar Esad, Rusya’ya kaçmak zorunda kaldı.
Yönetimi muhaliflerin eline geçerken, 13 gün boyunca sivillere acımasızca saldıran mezhep temelli İranlı milis güçler ülkeyi terk etmeye zorlandı.
SURİYE’DEKİ NÜFUZUNU KAYBEDEN İRAN HAREKETE GEÇTİ
Bu tarihi gelişmeden sonra, Suriye’deki tüm kazanımlarını yitiren İran’dan harekete geçme belirtileri belirmeye başladı.
Yeni yönetimin sağladığı güven ve istikrar için tüm dini ve etnik gruplara eşit ve adil bir yaklaşım sergileme söylemlerini boşa çıkarmaya çalışan İran destekli gruplar, durumu tahrik etmeye çalıştı.
İRAN DESTEKLİ DİN ADAMLARINDAN MEZHEP PROVOKASYONU
Esad rejimine karşı muhalif hareketin başlangıç günlerinde, Şii’ler için kutsal kabul edilen bir türbenin ateşe verilmesiyle ilgili görüntüler, yeniymiş gibi sunulmaya başlandı. Şam’ın düşüşü sonrası ortaya çıkan huzurlu ortam, bir anda kaosa sürüklendi.
Sinirlenen Alevi topluluklar, sokaklara döküldü. Bunun yanı sıra, İran destekli din adamlarının da meydanlarda görünmeye başlaması dikkat çekti. Halkı yeni yönetime karşı kışkırtan din adamlarının sosyal medyada dolaşan görüntülerinde, içlerinden birinin “Bizi kışkırtmaya kalkanların kellesini keseriz” ifadesi öne çıktı.
İRAN’A Suriye DIŞİŞLERİ’NDEN TEPKİ
Bu kaos planına ilk tepki, Suriye geçici hükümetinin Dışişleri Bakanı Esaad Hasan Şeybani’den geldi. Şeybani, “İran, Suriye halkının iradesine, ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermelidir. İran’ı, Suriye’de kaos yaymaktan kaçınmaları konusunda uyarıyor ve son açıklamaların sonuçlarından sorumlu tutuyoruz.” şeklinde ifadeler kullandı. Bu açıklamalar, kısa süre önce halka seslenen İran lideri Ali Hamaney’in sözlerini hatırlattı.
HAMANEY’İN KAOS ÇAĞRISI
Hamaney, başkent Tahran’daki İmam Humeyni Hüseyniyesi’nde katıldığı bir programda Suriye’de ayaklanma çağrısında bulunmuştu. Hamaney, “Suriye’de güçlü ve onurlu bir hareketin yükseleceğini öngörüyorum. Genç bir Suriyelinin kaybedecek hiçbir şeyi yok – üniversitesi güvensiz, okulu güvensiz, evi güvensiz, sokağı güvensiz, tüm hayatı güvensiz. Ne yapması gerekiyor.” ifadelerini kullanmıştı.
