Araştırmacılar, sarılmanın yetişkinlerde ve çocuklarda sağladığı yararları inceledi. Bilim insanları, sarılmanın ağrıları ve depresyonu azalttığı sonucuna vardı. Dokunma duyusunun bebeklerde ilk gelişen duyu olduğu ve çevreyi tanımaları ile iletişim kurmaları açısından önemli bir rol oynadığı belirtildi. Essen Üniversite Hastanesi’nden Dr. Helena Hartmann, sarılmanın zihinsel ve fiziksel şikayetleri hafifletmeye yardımcı olduğunu açıkladı. Nature Human Behaviour dergisinde yayınlanan araştırma, daha önce yayınlanan 212 çalışmayı kapsıyor ve yetişkinleri ve yenidoğanları içeren 137 çalışmanın istatistiksel analizini içeriyor.
Araştırmacılar, yapılan çalışmanın sonuçlarına göre dokunmanın ağrıyı, depresyonu ve kaygıyı azaltmada etkili olduğunu belirtti. Sarılmanın yeni doğanlarda kilo alımını artırmada da etkili olduğu gözlemlendi. Aynı zamanda, araştırmacılar sarılmanın hem sağlıklı hem de hasta insanlar için faydalı olduğunu vurguladı. Türü ve süresinin önemli olmadığı, ancak yetişkinlerde daha fazla sıklıkla yapıldığında daha fazla fayda sağladığı ifade edildi. Bu bulguların çeşitli tedavilere yardımcı olabileceği düşünülmektedir.
Dr. Helena Hartmann, sarılmanın zihinsel ve fiziksel sağlık üzerinde olumlu etkilerinin olduğunu belirtti. Sarılmanın, insanların kendilerini daha iyi hissetmelerini sağladığı ve genel refahlarını artırdığını söyledi. Sarılmanın, stresi azalttığı ve ruh halini iyileştirdiği de araştırma sonuçları arasında yer alıyor.
Araştırma sonuçları, sarılmanın insanlar arasındaki bağları güçlendirdiğini ve duygusal bağlar oluşturduğunu gösteriyor. Sarılmanın, iletişimi artırdığı ve insanların birbirleriyle daha yakın ilişkiler kurmalarına yardımcı olduğu belirtiliyor. Bu nedenle, sarılmanın sosyal ilişkileri güçlendirmede önemli bir araç olduğu kabul ediliyor.
Sonuç olarak, yapılan araştırma sonuçlarına göre sarılmanın hem fiziksel hem de zihinsel sağlık üzerinde olumlu etkileri olduğu kanıtlanmıştır. Bu nedenle, insanların daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmeleri için sarılmanın önemli bir faktör olduğu vurgulanmaktadır. Araştırmacılar, yapılan çalışmanın çeşitli tedavilerde kullanılabileceğini ve insanların genel refahlarını artırabileceğini düşünmektedir.
