Polonya Başbakanı Donald Tusk, Avrupa Birliği Konseyi’nin yeni Göç ve İltica Anlaşması’nı onayladıktan sonra ülkesinin hiçbir sığınmacıyı kabul etmeyeceğini ve para ödemeyeceğini belirtti. Tusk, Belarus ve Ukraynalı sığınmacıları kabul ettiklerini ancak göçmen kotası dayatılmasına karşı olduklarını dile getirdi. AB’nin mali desteklerine devam edeceklerini ifade eden Tusk, göç baskısının Rusya ve Belarus tarafından yönlendirilen bir hibrit savaş olduğunu söyledi. Göç ve İltica Anlaşması, AB Konseyi tarafından kabul edildi ve yasa dışı göçle mücadele amacıyla önlemler içeriyor.
Başbakan Tusk, Polonya’nın savaş nedeniyle yüzbinlerce Ukraynalı sığınmacıya ev sahipliği yaptığını ve bu durumda AB’nin ülkeye mali destek vermesi gerektiğini vurguladı. Ancak kabul edilen anlaşma gereği sığınmacı kabul etmeyen ülkelerin her bir göçmen başına 20 bin Euro ödemesi gerektiğine dikkat çekti. Anlaşmanın 2026’da yürürlüğe gireceğini belirten Tusk, sığınmacıların hızlı bir şekilde değerlendirileceğini ve başvurusu reddedilenlerin ülkelerine geri gönderileceğini söyledi. Polonya, Macaristan ve Slovakya’nın aleyhte oy kullandığı anlaşma, AB ülkelerinin dayanışma mekanizmasını zorunlu kılıyor.
Göç baskısının istikrarsızlık yaratma amaçlı bir hibrit savaş olduğunu ifade eden Tusk, Polonya’nın doğu sınırında bulunan asker ve sınır muhafızlarının desteklenmeye devam edeceğini açıkladı. Tusk, AB’nin göçmen kotalarını dayatamayacağını vurgulayarak ülkenin savaş kaynaklı göçmenleri kabul etme konusunda hassas olduğunu belirtti. Anlaşma, sığınmacıların da hızlı bir şekilde entegre edileceğini ve gerekliliklere uygun davranılacağını içeriyor.
Sonuç olarak, Polonya Başbakanı Tusk’un AB’nin yeni Göç ve İltica Anlaşması ile ilgili açıklamaları ülkenin mülteci politikalarında sert bir tutum sergilediğini gösteriyor. Göçmen kabul etmeme ve para ödememe konusundaki kararlılığını vurgulayan Tusk, göç baskısının asıl hedefinin ülkeyi istikrarsızlaştırmak olduğunu dile getirdi. AB ülkeleri arasında dayanışmayı sağlamayı amaçlayan anlaşma, sığınmacı krizine çözüm bulmayı hedefliyor ve ülkeler arasında adil bir göçmen dağılımı sağlamayı amaçlıyor.