Herkesin merakla takip ettiği davada önemli bir gelişme yaşandı…
Narin Güran cinayetine dair yeni bilgiler ortaya çıktı.
YARGITAY’A YENİ BAŞVURU
Anne Yüksel Güran’a ilk derece mahkeme tarafından, iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının istinaf başvurusunun reddedilmesinin ardından, kararın bozulması amacıyla Yargıtay’a başvuruda bulunuldu.
CEZA HUKUKUNDAKİ GEREKÇELER
Yüksel Güran’ın avukatı Yılmaz Demiroğlu, temyiz dilekçesinde, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 28 Aralık 2024 tarihli kararına atıfta bulunarak, tutuklu sanıklar Yüksel, Enes ve Salim Güran’a iştirak halinde cinayetten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildiğini ve Nevzat Bahtiyar’a ise suç delillerini yok etme suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası olduğunu hatırlattı. Bu mahkeme kararlarının hukuka uygun olduğunu vurguladı.
Tahliye talebiyle birlikte sunulan temyiz dilekçesinde, kararların usul ve yasaya aykırı olduğu iddiasıyla bozulmasını istedi. Ayrıca, bu süreçte müvekkilinin tahliyesi için delil durumu ve olayın oluş şekli göz önünde bulundurularak, sanık annenin suçlu olmayabileceğine yönelik değerlendirmelerde bulundu.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran, 21 Ağustos 2024 tarihinde kaybolmuştu. Narin’in cansız bedeni, 19 gün sonra Eğertutmaz Deresi’nde, çuval içerisinde ve üzeri taşlarla örtülü bir şekilde bulundu. Komşu Nevzat Bahtiyar, çocuğun cesedini gömdüğünü itiraf etmişti.
Mahkeme, anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran’ın cinayeti birlikte işlediğine karar verdi.
BİRLEŞTİRİLMİŞ DAVA DOSYALARI
Narin cinayeti ile ilgili bir diğer dava da suçluyu kayırma suçundan 6’sı tutuklu 15 sanık için açılmıştı. Bu sanıklardan üçü çocuk olduğu için ayrı iddianame düzenlenmişti. Ancak daha sonra iki dava dosyası birleştirildi.
CEZA ONANDI
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, ilk derece mahkemesinde verilen 4 sanık hakkındaki hapis cezalarını oy çokluğuyla hukuka uygun buldu. 1. Ceza Dairesi, istinaf başvurularını ayrı ayrı reddederek, sanıkların tutukluluk halinin devamına da hükmetti.