Hükümetten yapılan açıklamada, koşullar uygun olduğunda Filistin’i tanımak için hamleler yapılacağı duyuruldu. Bu açıklama, Norveç, İspanya ve İrlanda’nın Filistin’i devlet olarak tanıma konusunda adım atmalarının ardından yapıldı. Bu ülkelerin adımından sonra gözler Malta’ya çevrildi ve Malta’nın resmi tanıma kararı hakkındaki tutumu merak edilmeye başlandı.
Times of Malta gazetesinin haberine göre; İspanya, İrlanda ve Norveç’in 28 Mayıs’ta Filistin devletini tanıyacaklarını açıklamasının ardından şimdi ise Malta’nın ne yapacağı merak konusu haline geldi. Malta, daha önce bu konuda adımlar atacağını belirtmişti. Bir hükümet sözcüsü, açıklamasında “doğru zaman geldiğinde” Filistin’i tanıyacaklarını söyledi. Malta hükümeti, bu konuda olumlu bir katkı sağlayabileceğini değerlendirirlerse ve koşullar uygun olduğunda Filistin’i tanımayı düşündüklerini belirtti.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in 9 Mayıs’ta yaptığı açıklamaya göre, İspanya, Malta, İrlanda ve Slovenya Filistin devletini tanıyacaklarını açıklamışlardı. Bu ülkeler arasında Malta’nın da bulunması, Filistin’in tanınması sürecinde önemli bir adım olarak görülüyor. Malta, Filistin-İsrail meselesinde iki devletli çözüm yanlısı bir tutum sergiliyor ve daha önce BM Genel Kurulu’nda Gazze’de kalıcı ve sürdürülebilir ateşkes sağlanması konusundaki karar tasarılarına destek vermişti.
İrlanda, İspanya ve Norveç, Filistin devletini resmen tanıyacaklarını açıkladılar. Bu ülkelerin kararı, Filistin’in uluslararası alanda daha fazla tanınmasını sağlayabilir ve Filistinlilerin haklarının korunması adına önemli bir adım olabilir. Bu ülkelerin adımı diğer Avrupa ülkeleri tarafından da desteklenirse, Filistin’in uluslararası alanda daha güçlü bir pozisyon elde etmesine olanak sağlayabilir.
Sonuç olarak, hükümetin yaptığı açıklama, Filistin’in uluslararası alanda daha fazla tanınmasının yolu açabilir. Malta’nın da bu sürece katkı sağlayacak bir adım atması, bölgedeki barış sürecine olumlu etkiler yapabilir. Filistin’in tanınması, uzun süredir devam eden çözümsüzlüğe bir çözüm bulunmasına yardımcı olabilir ve bölgede istikrarın sağlanması adına önemli bir adım olabilir.