Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ukrayna’ya asker gönderme önerisiyle hem NATO hem de Rusya’nın tepkisini çekti. Macron, Rusya ile yaşanan gerilimi artırmak istemediklerini açıkladı. Bu açıklamalarını Prag’da bir gazeteye verdiği röportajda dile getiren Macron, Rus halkıyla savaşmak istemediklerini vurguladı. Macron, bugüne kadar Rusya ile olan ilişkilerinde gerilimi tırmandırmaktan kaçınan bir politika izlediklerini belirtti.
Macron’un Çekya ziyareti sırasında Ukrayna’ya mühimmat desteği konusunda görüşmeler yapması bekleniyor. Ukrayna’ya yardım amacıyla düzenlenen konferansta Macron, Rusya’nın savaşı kazanmaması için ellerinden geleni yapacaklarını açıklamıştı. Bu açıklamalar, Fransız muhalefet partileri tarafından sert bir şekilde eleştirilmiş, Macron’u savaş kışkırtıcılığı yapmakla suçlamışlardı.
Fransa’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen konferansta Rusya’ya karşı mücadelede “her şeyin mümkün olduğu” mesajını veren Macron’un Ukrayna’ya asker gönderme ihtimalini dışlamadığını belirtmesi, Fransız siyasetinde tartışmalara neden olmuştu. Macron, Ukrayna için Çekya’nın başlattığı mühimmat desteğine katılacaklarını açıklamış ancak ne kadar finansal destek sağlayacakları hakkında bilgi vermemişti.
Macron’un çelişkili açıklamaları ve politikası, ulusal ve uluslararası basında geniş yankı uyandırdı. Macron’un Rusya ile olan ilişkilerinde savaşa karşı barışçıl bir tutum izlemesi ve gerilimi tırmandırmaktan kaçınması, hem destek hem de eleştirileri beraberinde getirdi. Macron’un Ukrayna’ya asker gönderme ihtimaline kapıyı açık bırakması, Fransız siyasetinde ve kamuoyunda polemiğe sebep oldu.
Sonuç olarak, Macron’un Rusya’ya karşı savaşma niyetinde olmadığını vurgulayan açıklamaları, Fransız politikasında belirleyici bir rol oynamıştır. Ukrayna’ya mühimmat desteği sağlama kararıyla beraber, Fransa’nın Rusya politikasında nasıl bir tutum izleyeceği merak konusu haline gelmiştir. Macron’un Rusya ile olan ilişkilerini sürdürürken, Ukrayna’ya nasıl bir destek sağlayacağı ve bu desteğin boyutu önemli bir soru işareti olarak kalmaktadır. Macron’un açıklamaları, Fransa’nın dış politikasında önemli bir dönemeç oluşturmuş ve uluslararası ilişkilerde yeni bir tartışma konusu olarak ortaya çıkmıştır.