Lupus, bağışıklık sisteminin vücudun kendi dokularına saldırması sonucu gelişen bir hastalıktır. Bu durum, birçok organ üzerinde olumsuz etkilere yol açarak ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirebilir.
Hastalığın etkileri vücuttaki birçok organı sararak özellikle cilt, göz, kas iskelet sistemi ve iç organlar üzerinde önemli sorunlar yaratabilmektedir.
Uzmanlar, lupus hastalığının cilt, göz ve iç organlar üzerindeki etkilerini ve tedavi yöntemlerini detaylandırarak, hastalığın multidisipliner bir tedavi yaklaşımı gerektirdiğini ifade ediyor.
LUPUS HASTALIĞI GÖZ SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR
Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Yıldırım, lupus hastalığının göz sağlığı üzerinde ciddi etkilere yol açabileceğine dikkat çekti.
Lupus’un gözün ön kısmından arka kısmına kadar birçok bölgeyi etkileyebileceğini dile getiren Prof. Dr. Yıldırım, “Göz yüzeyinde kızarıklık, yüzey bozulmaları ve kuru göz sendromu gibi belirtiler görülebilir.” şeklinde konuştu.
Bazı hastalarda, gözün iç yapılarında da tutulmalar olabileceğini belirten Prof. Dr. Yıldırım, özellikle retina ve görme sinirinin bu durumdan olumsuz etkilendiğini vurguladı.
GÖZ ŞİKAYETLERİNDE ERKEN MÜDAHALE ÖNEMLİ
Lupus hastalarında göz tutulumu söz konusu olduğunda, erken teşhisin hayati bir öneme sahip olduğunu aktaran Prof. Dr. Yıldırım, gözde batma, kızarıklık, ağrı ya da görme kaybı gibi durumlarda hemen bir göz hekimine başvurulması gerektiğini ifade etti. “Lupus hastalığının sistemik olarak kontrol altına alınması, göz tutulumu riskini de azaltır.” diyen Prof. Dr. Yıldırım, göz sağlığını korumak amacıyla düzenli göz muayenelerinin ihmal edilmemesi gerektiğini belirtti.
Eğer göz yüzeyi etkilenmişse gözyaşı damlalarının kullanılabileceğini açıklayan Prof. Dr. Yıldırım, retinada ya da görme sinirinde bir sorun ortaya çıktığında immün modülatör tedavilerin devreye sokulabileceğini kaydetti.
LUPUS HASTALIĞINDA CİLT BELİRTİLERİ ÖN PLANDA
Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Balevi, lupus hastalığının vücuttaki birçok sistemi etkileyerek özellikle cilt üzerinde belirgin bulgular oluşturduğunu ifade etti.
Bu hastalığın çeşitli evreleri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Balevi, “Lupus’un akuta dönemi, burun üstünde başlayarak burun kenarlarına yayılan kelebek kanadı şeklinde kızarıklıkla karakterizedir. Bu dönemde ağız yaraları ve yaygın kızarık döküntüler de görülebilir.” şeklinde bilgi verdi.
Subakut dönemde ise vücutta mantar, sedef benzeri kızarık halkaların oluştuğunu belirten Prof. Dr. Balevi, kronik aşamada Discoid lupus adı verilen baş ve boyun bölgesi ile güneş alan alanlarda kahverengi plakların ortaya çıktığını bildirdi.
Bu plaklar, yüzde kalıcı leke bırakma ihtimali taşırken, saç dökülmesine ve bacaklarda şişliklere de yol açabilir. Daha nadir görülen form ise, ultra violet ışınlarla ilişkili yuvarlak, kızarık halkalar şeklindedir. Lupus, güneşe karşı hassas bir hastalık olduğundan