Son yıllarda çocukluk çağı hastalıklarından biri olan kızamığın etkisi yeniden artış göstermektedir.
Özellikle Amerika ve Avrupa’da görülen vaka sayıları kayda değer bir yükseliş sergilemektedir.
Solunum yolu ile bulaşan ve ortamda 2 saate kadar canlı kalabilen kızamık virüsü, ciddi bir tehdit oluşturma potansiyeline sahiptir.
Medipol Bahçelievler Hastanesi’nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Güzel, bu konu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Güzel, özellikle aşısız çocuklarda bulaşma riskinin oldukça yüksek olduğunu vurguladı ve “Aşılanmamış her 10 çocuktan 9’u kızamığa yakalanıyor. Koruyuculuğu yüzde 97 olan aşı, bu hastalığın önlenmesinde en etkili yöntemdir” ifadelerini kullandı.
KIZAMIK BELİRTİLERİNE DİKKAT
Kızamığın başlıca belirtileri arasında yüksek ateş, öksürük, burun akıntısı, gözlerde kızarıklık ve vücutta döküntü yer aldığını belirten Prof. Dr. Güzel, “Döküntüler genellikle baş bölgesinden başlayıp gövdeye yayılan bir karaktere sahiptir. Ağız içinde de beyaz ve gri noktalar görülebilir. Bu tür belirtiler görüldüğünde derhal bir doktora başvurmak gereklidir” dedi.
AŞILANMAMIŞ ÇOCUKLARDA BULAŞ ÇOK YÜKSEK
Hastalığın bulaşıcılık özelliğinin, çocuklarda belirtiler ortaya çıkmadan 4 gün önce başladığını ifade eden Prof. Dr. Güzel, “Döküntülerin başlamasından sonraki 4 gün boyunca bulaştırıcılık devam eder. Bu nedenle bu dönemlerde kızamık şüphesi taşıyan çocukların izole edilmesi büyük önem taşımaktadır. Kızamığın spesifik bir tedavisi olmayıp, en etkili koruma yöntemi aşıdır” şeklinde konuştu.
CİDDİ ENFEKSİYONLARA VE NÖROLOJİK SORUNLARA YOL AÇABİLİR
Kızamığın yalnızca döküntülerle sınırlı bir hastalık olmadığının altını çizen Prof. Dr. Güzel, “Kızamık virüsü, akciğer enfeksiyonlarına, beyin dokusu iltihabına ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabilir. Bu durum, diğer enfeksiyonların ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Ayrıca, enfekte olduktan sonra 7-10 yıl içinde ciddi nörolojik hastalıklarla da kendini gösterebilir” şeklinde bilgilendirdi.