Sağlık Bakanlığı, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı ile ilgili önemli bir bilgilendirme yaptı. Son zamanlarda özellikle Sivas’ta hastalığa bağlı meydana gelen ölümler dikkat çekti.
Yapılan açıklamada Türkiye’nin coğrafik yapısının, kene popülasyonunun artışına elverişli olduğu ifade edildi. Kenelerin yoğun olarak bulunduğu alanların hayvancılığın yaygın olduğu ve otlakların bulunduğu yerler olduğu vurgulandı.
“19 BÖLGEDE MERKEZLER GÖREV YAPIYOR”
Açıklamanın ilerleyen bölümlerinde, Türkiye’de kene yoğunluğunun önceki yıllara kıyasla artmadığına dair bir tespit yapılmadığı belirtildi. Her kene ve kene tutmuş bir bireyde hastalık etkeninin bulunmadığı hatırlatılarak, “KKKA hastalığı ile mücadelemiz kararlılıkla sürmektedir” denildi.
2002 yılında İç Anadolu Bölgesi’nde ilk kez görülen KKKA vakaları, Sağlık Bakanlığı tarafından düzenli olarak takip edilmektedir. “KKKA Vaka Bildirim Çizelgesi” aracılığıyla veriler toplanırken, 2011 yılında devreye giren ‘KKKA Bilgi Sistemi’ ile aktif izleme süreçleri yürütülmektedir.
Ayrıca, Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği referans laboratuvarlarda hastalığın tanısı konulmakta, hasta sevk işlemleri ve tedavi süreçleri için 19 bölgede merkezler faaliyet göstermektedir.
“KENELER ÇIPLAK EL İLE ÖLDÜRÜLMEMELİ VE PATLATILMAMALI”
Tokat’ta tespit edilen ‘Haemaphysalis longicornis’ türü kenelerin Doğu Asya’ya özgü olduğu bilgisi verildi. Bu kene türünün KKKA virüsünü taşıdığına dair bilimsel bir veri bulunmadığı ifade edilerek, ilgili çalışmaların değerlendirilmekte olduğu açıklandı. Kene türüne göre alınacak önlemlerin aynı şekilde devam ettiği vurgulandı.
Kene yönünden riskli alanlardan dönüşte, vücutta kene varlığı kontrol edilmesi gerektiği belirtilerek, kene tutunmuşsa uygun bir malzeme ile hemen çıkarılması ve en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiği bildirildi. Kenelerin çıplak elle öldürülmesi veya patlatılmasının ise kesinlikle önerilmediği hatırlatıldı.
“TEMAS EDEN KİŞİ ÖNLEM ALMALI”
Açıklamanın sonunda, KKKA hastalığına yakalanan kişilerin kan ve vücut sıvıları ile hastalığın bulaşabileceği ifade edilerek, hasta ile temas eden kişilerin koruyucu önlemler alması (eldiven, önlük, maske vb.) gerektiği belirtildi.