Dışişleri Bakanlığı’ndan edinilen bilgilere göre, Gazze bölgesine insani yardım göndermek amacıyla yola çıkan ve içerisinde Türk vatandaşlarının bulunduğu ‘Madleen’ isimli gemideki durum dikkatle izleniyor.
Tel Aviv Büyükelçiliği, gemide yer alan Türk vatandaşlarının serbest bırakılması için gerekli girişimlerde bulunmaktadır.
“GEMİDEKİ VATANDAŞLARIMIZ KARAYA ÇIKMIŞTIR”
Ayrıca, vatandaşların ailelerine düzenli olarak bilgi verildiği ifade edildi.
Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından yapılan açıklama ise şu şekilde:
İsrail güçleri tarafından alıkonulan Madleen gemisindeki vatandaşlarımız, 9 Haziran akşam saatlerinde karaya çıkmışlardır. Tel Aviv Büyükelçiliği yetkilileri, bu vatandaşlarımızla bu sabah erken saatlerde görüşmüştür.
Vatandaşlarımıza her türlü konsolosluk desteği sağlanmakta olup, sürece dair vatandaşlarımızın yakınları bilgilendirilmektedir.
İNSANİ YARDIM GEMİSİ ALIKONULDU
İsrail ordusu, Gazze’ye insani yardım gönderen Madleen gemisine uluslararası sularda müdahale etmiş, gemiyi alıkoyarak 12 kişiyi gözaltına almıştır.
Özgürlük Filosu Koalisyonu, müdahaleye ilişkin bilgiler paylaşarak, gemideki gönüllülerin kaçırıldığını bildirmiştir.
Gemide bulunan aktivist Yasemin Acar’ın sosyal medyada paylaştığı videoda, İsrail askerlerinin telefonların kapatılması talimatı verdiği görülmüştür.
SERBEST BIRAKILMASI ÇAĞRISI YAPILDI
BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, kaptanın başka bir teknenin yaklaştığını söyledikten sonra iletişimin kesildiğini belirtmiş ve geminin ile aktivistlerin serbest bırakılması için çağrıda bulunmuştur.
İsrail, gemiyi Aşdod limanı’na yönlendirmiş ve aktivistlerin ülkelerine gönderileceğini açıklamıştır.
Videolarda, aktivistlerin yaralanmadan kurtulduğu görülmüştür.
“İNSANLIK ONURUNA ALÇAK BİR SALDIRI”
Dışişleri Bakanlığı, müdahaleyi ‘terör devleti’ olarak tanımladığı İsrail’in uluslararası hukuku ihlal ettiğini vurgulayarak sert bir dille karşı çıkmıştır. Vatandaşların durumu, Tel Aviv Büyükelçiliği tarafından yakından takip edilmektedir.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, bu müdahaleyi ‘insanlık onuruna alçak bir saldırı’ olarak kınarken, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise bu saldırının insanlığın vicdanını hedef aldığını ifade etmiştir.