Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han’ın uluslararası “yakalama kararı” talep ettiği İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, İsrail’in abluka altındaki Gazze Şeridi’ne yönelik hava saldırıları konusunda açıklamalarda bulundu. Gallant, İsrail ordusunun Lübnan sınırı ve Gazze’de düzenlediği saldırılar ile ilgili olarak bir toplantı yaptı ve Gazze’deki çatışmaların İsrail ordusuna deneyim kazandırdığını belirtti. Ayrıca, Filistin yönetimi, Hamas, Hizbullah ve İran’ın İsrail’i kendini savunma hakkından mahrum bırakmaya çalıştığını iddia etti. Gallant, UCM Başsavcısının Netanyahu ve kendisinin yanı sıra Hamas liderleri hakkında da “yakalama kararı” başvurusunda bulunduğunu belirtti.
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne yönelik hava saldırıları, bölgede yeni katliamlara neden oluyor. Bu saldırılar devam ederken, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, ülkenin kuzeyindeki Golani Tugayı’ndan subay ve askerler ile bir toplantı gerçekleştirdi. İsrail ordusunun Lübnan sınırı ve Gazze’deki saldırılar konusunda tecrübe kazandığını savunan Gallant, dünyanın İsrail’i eleştirmeye hakkı olmadığını savundu. Filistin’in UCM’ye üye olması, İsrail’in 1967’de işgal ettiği Filistin topraklarında suç işleyen İsrailli yetkilileri yargılama olasılığını artırıyor.
UCM Başsavcısı Kerim Han, İsrail Başbakanı Netanyahu ve Savunma Bakanı Gallant’a yönelik “yakalama kararı” başvurusunda bulunduğunu duyurdu. Aynı zamanda Hamas liderleri İsmail Heniyye, Yahya Sinvar ve Muhammed ed-Dayf hakkında da benzer bir talebi iletti. Bu gelişmeler, İsrail’in uluslararası arenada yargılanma riski ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor. İsrail’in Gazze’deki saldırıları ve bu saldırılara karşı verilen tepkiler, bölgedeki gerilimi artırıyor ve uluslararası toplumu endişelendiriyor.
Yoav Gallant’ın açıklamalarına rağmen, bölgedeki tansiyonun düşmesi ve barışın sağlanması için uluslararası toplumun diplomatik çabalarını artırması gerekiyor. İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları ve Hamas’ın roket atışları, bölgede tansiyonu artırırken, bu durumun sürmesi halinde daha büyük bir çatışmanın önüne geçmek mümkün olmayabilir. Uluslararası toplumun etkili bir şekilde arabuluculuk yapması ve taraflar arasında diyalog mekanizmaları oluşturması, bölgedeki sorunlara kalıcı çözümler bulunmasına yardımcı olabilir.