Wall Street Journal tarafından yapılan bir haberde, 1 Nisan’da İsrail’in, Şam Büyükelçiliği yerleşkesine düzenlediği hava saldırısının ardından İran’ın en geç 24 ila 48 saat içinde İsrail’e saldırı düzenleyebileceği belirtildi. Bu saldırının İsrail’in kuzeyine veya güneyine “doğrudan” olabileceği ifade edilirken, İran liderlerinin hala nihai kararı vermedikleri bilgisi paylaşıldı.
İran’ın olası saldırı beklentisi, Wall Street Journal tarafından yapılan haberde ABD ve müttefiklerinin İran’ın İsrail’e yönelik bir saldırısının yakın olduğunu öngördüğüne dair istihbarat raporlarına dayanmaktadır. Ancak, WSJ haberi, saldırının İsrail sınırları içinde gerçekleşebileceğini dile getiren bir kaynağa referans vermektedir.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un da bu konudaki uyarıları dikkat çekmektedir. Netanyahu, bir hava üssü ziyareti sırasında “Kim bize zarar verirse biz de ona zarar veririz.” şeklinde açıklama yaparken, Macron da İran’ı İsrail’e saldırmaması konusunda uyarmıştır.
Bu gelişmeler, Tel Aviv-Tahran hattındaki gerilimi artırmakta ve bölgedeki tansiyonu yükseltmektedir. İran’ın İsrail’e saldırma tehdidi, bölgedeki güvenlik durumuna ilişkin endişelere neden olmaktadır. ABD ve İsrail’in bu duruma karşı hazırlıklı olması, olası bir saldırı durumunda nasıl bir strateji izleyecekleri konusunda önemli bir soru işareti oluşturmaktadır.
Sonuç olarak, Wall Street Journal’a göre, İran’ın İsrail’e saldırması ihtimali en kısa süre içinde gerçekleşebilir. Bu durum, bölgede büyük bir çatışma riskini beraberinde getirebilir ve uluslararası ilişkiler açısından ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, taraflar arasındaki gerilimin kontrol altında tutulması ve diplomasi yoluyla çözüm aranması son derece önemlidir.
