1874’teki Sagrenti Savaşı sırasında İngiliz askerlerinin yağmaladığı mücevherler sonunda Gana’ya geri iade edildi. Gana’dan Avrupa’ya kaçırılan 32 tarihi eser, Asante Kraliyeti’ne ait eserlerin iadesi için Londra’daki British Museum ve Victoria ve Albert Müzesi tarafından geri verildi. Tarihi eserler arasında altın ve gümüş kıyafetler de bulunuyor ve Bunlar, Ashanti vilayetinin başkenti Kumasi’deki Manhyia Sarayı Müzesi’nde sergilenecek.
Gana’da 1874’te İngiliz askerlerinin yağmaladığı bu eserler, 1965 yılından bu yana İngiltere’deki çeşitli müzelerde sergileniyordu. Gana’ya ait sömürge öncesi ve kolonyal dönemde kaçırılan tarihi eserler arasında yüzlerce eser bulunuyor ve bunlar ABD ve Avrupa ülkelerindeki müzelerde yer alıyor. British Museum ve V&A, Gana’ya ait altın eserlerin 150 yıl sonra bu ülkeye iade edilmesi kararı almıştı.
Özellikle British Museum’da sergilenen eserlerini kaybetme veya zarar görme endişesi yaşayan ülkeler, eserlerini geri istemeye başladı. Bu kapsamda Türkiye ve Yunanistan da eserlerini geri talep eden ülkeler arasında yer alıyor. Yunanistan, Elgin mermerleri konusunda yıllardır İngiltere’ye taleplerde bulunurken, son olarak Başbakan Kiryakos Miçotakis’in İngiltere ziyareti sırasında başka bir fırsat bulacağını belirtmesi üzerine, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak görüşmeyi iptal etmişti.
İngiltere, müzelerinde bulunan diğer ülkelere ait eserleri koruduğunu ve resmi yollarla getirildiğini savunarak iade etmeme kararı almıştı. Ancak baskılar sonucu bazı tarihi eserlerin iade edilmesi yönünde adımlar atılıyor. Gana’ya iade edilen mücevherler de bu adımların bir sonucu olarak ülkeye geri teslim edildi ve tarihi eserlerin asıl sahiplerine geri dönüşü sağlandı.
Gana’nın tarihi eserlerinin geri iadesi, çalınan ve kaçırılan eserler konusunda uluslararası alanda daha fazla farkındalık yaratmış olup diğer ülkeler üzerinde de benzer adımlar atılması konusunda etkili olabilir. Tarihi ve kültürel mirasların korunması ve asıl sahiplerine iade edilmesi konusunda yapılan bu adımlar, uluslararası ilişkilerde önemli bir örnek teşkil etmektedir.