İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 99 kişi hakkında “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” suçlamalarıyla bir soruşturma başlattı.
Bu kapsamda gözaltına alınan İmamoğlu hakkında 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den bir değerlendirme geldi.
Gül, Karar Gazetesi Yazarı Mehmet Ocaktan ile gerçekleştirdiği röportajda, süreci endişe ile takip ettiğini ifade etti.
“SÜRECİ ENDİŞEYLE İZLİYORUM”
Gül, şu ifadeleri kullandı:
“Son günlerde İstanbul Belediye Başkanı ve birçok kişinin gözaltına alınmasıyla başlayan süreci yakından endişeyle izliyorum. Bu durum Türkiye içinde ve dışında, yabancı basında da geniş yankı buldu. Gerçekten üzüntü verici bir tablo ortaya çıkıyor.”
“Halbuki içeride ekonomik reform programına olan güven artıyordu. Büyük sorunlarla devralınan ekonomide, buna rağmen bir toparlanma söz konusuydu. Güven ortamı tekrar oluşmaya başlamıştı.”
“‘BARIŞ SÜRECİNİ’ DESTEKLEDİĞİMİ BEYAN ETMİŞTİM “
Gül, siyasi anlamda kritik bir süreçten geçildiğini belirtirken, uzlaşı ve diyalog dilinin yakalanarak ciddi adımlar atılmakta olduğunu vurguladı.
“Tarihi bir adım olan barış sürecini desteklediğimi daha önce açıkça beyan etmiştim. Bu süreçte atılan cesur adımlar, 40 yılı aşkın süren bir problemin çözümü için umut vericiydi.”
“Dış politika açısından Türkiye’nin stratejik önemini Avrupa ve diğer ülkeler yeniden kavradı.”
“ERDOĞAN’A VE BANA YAPILAN HAKSIZLIKLAR, İMAMOĞLU’NA DA YAPILMAMALI”
Gül, iç sorunların giderilmesi gerektiğini belirterek, “Evimizin içinde bu türbülansın ortaya çıkması üzücü. Önümüzdeki seçimlere 3 seneye yakın bir zaman varken, siyasi diyalog ile aşılabilecek problemler varken böyle bir çalkantı içinde bulunmak bizi ileriye taşımaz.” dedi.
“Geçmişte Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve şahsıma yapılan haksızlıkların kamu vicdanında kabul görmediğini hatırlayalım. Aynı yanlışlıklar, halkın iradesiyle seçilmiş olan Ekrem İmamoğlu’na yapılmamalıdır.”
“Zamanı geriye alma ya da benzer sıkıntıları tekrar yaşama lüksümüz yok.”
“HUKUK VE HAKKANİYETİ KAYBETMEMELİYİZ”
“Bu tür çalkantıların, iktidara ve muhalefete hayır getirmediğini unutmamalıyız. Hukuk ve hakkaniyeti kaybetmemeliyiz; aksi halde Türkiye kaybeder.”
“Yargıya konu olan meseleler, evrensel ilkelere uygun şekilde ele alınmalı ve unutmamalıyız ki, reformlarımız bu yolda atılmıştır.”
“Aksi takdirde bugünün sorunları yarının yükü haline gelir. İktidar ve muhalefet arasındaki gerginliğin tırmanmasının hiçbir faydası yok.”
“Seçimlere bu kadar zaman varken, çatışma diliyle siyaset yapmak yersiz olur. Geleceği öngörmek zorken, vatandaşları kışkırtacak hareketlerden kaçınılması önemli.”
“Daha geniş