Yaşamında insanların adil olmasını, eşitliği ve ayrımcılığa karşı mücadeleyi ön planda tutan İmam Abdullah Harun, apartheid rejimi altında çektiği acılar sonucunda hayatını kaybetmişti. Oğlu Muhammed Harun ise babasının adıyla anılarak Güney Afrika’nın en büyük eyaletlerinden biri olan Western Cape’in başbakanı olmak için adaylığını koydu. Seçimlere kadar geçen süreçte partisinin politikalarını ve hedeflerini açıkladı. Güney Afrika’da yapılacak seçimlerde yaklaşık 28 milyon seçmen, cumhurbaşkanı, eyalet başbakanları ve milletvekillerini seçmek için sandık başına gidiyor.
Seçim anketlerine göre 1994’ten bu yana iktidarda olan Afrika Ulusal Kongresi’nin (ANC) oy oranı yüzde 50’nin altına düşebilir. Bu durum, ilk defa bir koalisyon hükümetinin kurulabileceği bir dönemi işaret ediyor. Apartheid rejiminden demokratik düzene geçişin yaşandığı 1994 seçimlerinden sonra Güney Afrika için en önemli ve kritik seçimler olarak değerlendiriliyor. İmam Abdullah Harun’un oğlu Muhammed Harun’un Al Jamaah Partisinin Western Cape eyaleti başbakan adayı olması, Müslüman toplumun etkisini göstermesi açısından önemli bir adım olarak kabul ediliyor.
Muhammed Harun, Müslüman toplumunun Güney Afrika’daki önemine ve etkisine değinerek, demokrasi döneminde görünürlüklerinin arttığını ve toplumun birçok alanda başarılı çalışmalara imza attığını belirtiyor. Harun, Güney Afrika’nın zengin mineral kaynaklarına sahip bir ülke olduğunu ifade ederek, bu kaynakların yolsuzluklar nedeniyle doğru kullanılmadığını ve ülkenin çıkarlarına hizmet edilmediğini belirtiyor. Ayrıca Harun, İsrail’in seçim sürecinde bazı Güney Afrika partilerine maddi destek sağladığını ve bu durumun ülkenin iç siyasetini etkilediğini vurguluyor.
Harun, apartheid rejiminin yarattığı yaraların hala devam ettiğini ve Güney Afrika toplumunun hala geçmişin acılarını hissettiğini belirtiyor. Siyasi atmosferde yaşanan çekişmelerin ve yolsuzlukların, küçük partilerin ilerlemesini engellediğine dikkat çekiyor. Harun, apartheid karşıtı mücadelede hayatını kaybeden kahramanların gelecek nesiller tarafından hatırlanması ve takdir edilmesi gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca Güney Afrika’nın su sorunu ve iklim değişikliği gibi önemli problemlerle de mücadele etmesi gerektiğini belirtiyor.
Sonuç olarak, Güney Afrika’nın önümüzdeki seçimlerinde Muhammed Harun’un liderliğinde Al Jamaah Partisi’nin göstereceği performans ve partinin politikaları ülkenin siyasi geleceğini şekillendirecek önemli unsurlar olacak. Harun’un apartheid rejimi altında çektiği acıları ve mücadeleyi hala yaşayan Güney Afrika toplumu için temsil etmesi, ülke siyasetinde önemli bir dönüm noktası olabilir. Bu seçimler, Güney Afrika’nın geleceği ve demokrasisi açısından kritik bir öneme sahip olacak.