İsrail’in uzun süredir devam eden saldırıları, yardım girişimlerini engelleyerek Gazze Şeridi’nde insanlık dışı bir felakete yol açtı. Yetersiz beslenme ve susuzluktan dolayı ölenlerin sayısı 25’e yükseldi. Saldırılar 7 Ekim’den bu yana devam ediyor ve bu süre zarfında en az 30 bin 960 Filistinli can verdi, 72 bin 524 kişi yaralandı. Ayrıca enkaz altında hala binlerce ölü olduğu biliniyor. Halkın sığındığı hastaneler, ibadethaneler ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı tahrip ediliyor. Gazze’deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, açlık ve susuzluktan hayatını kaybedenlerin sayısının 25’e ulaştığını belirtti. Bu sayı sadece hastanelere gelen vakaları yansıtıyor ve artan ölümler endişe verici bir boyut kazanıyor. Gazze’nin kuzeyindeki kıtlığın ölümcül seviyelere ulaştığı belirtiliyor.
Birleşmiş Milletler, İsrail’in yoğun saldırısı altındaki Gazze Şeridi’nde 2,2 milyon kişinin açlıkla karşı karşıya kaldığını ve kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. BM’nin verilerine göre, Gazze’de 378 bin kişi ‘felaket’ olarak adlandırılan 5. seviye açlıkla karşı karşıya, 939 bin kişi ise ‘acil durum’ olarak bilinen 4. seviye açlıkla mücadele ediyor.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına karşı uluslararası toplumdan sesler yükseliyor. Saldırılarda en çok çocuklar ve kadınlar zarar görüyor. Sivil altyapıya yapılan saldırılar, insani krizi derinleştiriyor ve yardım faaliyetlerini engelliyor. Gazze’de hastanelerin, ibadethanelerin ve okulların hedef alınması, insanların güvenli bir şekilde sığınabilecekleri yerlerin ortadan kalkmasına neden oluyor. Tüm bu yaşananlar uluslararası hukuka ve insan haklarına aykırı olarak değerlendiriliyor.
Gazze Şeridi’nde yaşanan insani kriz, uluslararası toplumun dikkatini çekmeye devam ediyor. İsrail’in Gazze’yi kıtlığa sürüklediği, açlık ve susuzluktan ölenlerin sayısının arttığı belirtiliyor. Sivil halkın korunması ve insani yardımların ulaştırılması için acil önlemler alınması gerektiği vurgulanıyor. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının durdurulması ve insani krizin sona erdirilmesi için uluslararası toplumun harekete geçmesi gerektiği dile getiriliyor. Gaza’da yaşanan acı gerçekler, insanlığın vicdanını sarsmaya devam ediyor.
