İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammed Demirel, Filistin’in BM üyelik sürecinin öneminin, son karar tasarısının ABD’nin tepkisini çekmemek ve Filistin’in yaşadığı mağduriyeti gidermek amacıyla hazırlandığını belirtti. Ayrıca, İsrail’in Filistin halkına yönelik artan zulmü ve saldırılarının yoğunlaştığını ve uluslararası kamuoyunda Filistin’in meşruiyet ve tanınması konusunda önemli adımlar atıldığını söyledi. Gazze’de başlayan saldırılar nedeniyle sivil can kaybının 40 bini geçtiğini belirtti. Filistin’in BM üyelik sürecine odaklanıldığında, aslında bu kararın Filistin’e tam üyelik hakkı vermediğini, ancak Filistin yönetimine bazı hak ve ayrıcalıklar sağladığını vurguladı.
Doç. Dr. Muhammed Demirel’e göre, Filistin’in BM üyeliği, Filistin’in BM organlarında daha etkin bir rol almasını sağlayacak ve uluslararası alanda haklarını savunmasına olanak tanıyacaktır. BM üyeliğinin, Filistin’in devlet olarak tanınmasının ötesinde, uluslararası hukuk açısından da hak ve sorumluluklarının tanınması anlamına geldiğini belirtti. Filistin’in BM üyesi olarak, İsrail’in işlediği suçları Uluslararası Adalet Divanı’na taşıma hakkına sahip olacağını ifade etti.
Filistin’in BM üyelik sürecinin neden önemli olduğunu anlatan Doç. Dr. Muhammed Demirel, ülkeler için BM üyeliğinin önemini açıklarken, BM üyelik sürecinin nasıl işlediğini detaylı bir şekilde anlattı. Filistin’in BM’ye üyelik süreci hakkında bilgi veren Demirel, Filistin’in 2011 yılında BM’ye tam üyelik için başvurduğunu ancak o dönem başarılı olamadığını ifade etti. Filistin’in BM üyelik sürecinde elde ettiği kazanımlardan bahsederek, Filistin’in 2012 yılında “üye olmayan gözlemci devlet” statüsüne sahip olduğunu belirtti. Filistin’in BM üyesi olması durumunda uluslararası hukuk açısından ne gibi avantajlar elde edebileceğini de açıkladı.