Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından geçen yıl uzaya fırlatılan Euclid Teleskobu, evrenin derinliklerindeki görevi sırasında ‘gezinen dünyaları’ keşfetti. Galaksileri inceleyen teleskop aynı zamanda karanlık madde ve karanlık enerji hakkındaki sırları açığa çıkarmak için çalışıyor. Astronomlar, Samanyolu’nun uzak bölgelerine bakmak için Euclid Teleskobu’nu kullanarak birçok ‘başıboş’ gezegen keşfettiler. Bu gezegenler, Orion Bulutsusu gibi dev bir toz ve gaz bulutunun derinliklerinde, 1500 ışık yılı uzaklıkta tespit edildi. Araştırmacılar, bu keşifleri geliştirmek için çalışmalarını sürdürüyor.
Euclid Teleskobu’nun maliyeti 1 milyar Euro olarak açıklandı. ESA, 6 yıllık bir görev süresi boyunca Euclid’i evrenin 3 boyutlu haritasını oluşturmak amacıyla devreye aldı. Teleskoptan elde edilen veriler sayesinde, evrenin hala çözülemeyen büyük bir kısmı hakkında daha fazla bilgi edinmeyi hedefliyorlar. İlk verilere göre, görünür ışıkta 11 milyon, kızılötesinde ise 5 milyon nesne bulundu. Araştırmacılar, bu nesneler arasında ‘başıboş’ gezegenlerin yanı sıra ilk 1 milyar yılın yıldız kümeleri, cüce galaksiler ve uzak, parlak galaksiler gibi çeşitli nesneleri inceliyorlar.
Euclid Teleskobu, James Webb Uzay Teleskobu’na göre fotoğraf çekme kapasitesi açısından çok daha üstün. Daha geniş bir alanı kapsayan Euclid, daha kaliteli görseller elde etmek konusunda da avantaj sağlıyor. Keşfedilen ‘başıboş’ gezegenlerin yaklaşık 3 milyon yaşında olduğu ve Jüpiter’den en az 4 kat daha büyük oldukları belirtiliyor. Bu gezegenler, çevrelerinden yaydıkları sıcaklık nedeniyle tespit edilebiliyor ve uzayda serbestçe hareket edebiliyorlar. Astronomlar, bu tür gezegenlerin daha önce de bulunduğunu ancak Euclid’in keşfettiği ölçekte olduğunu belirtiyorlar.
Euclid Teleskobu’nun bu keşiflerinin astronomi alanında büyük bir ilerlemeye neden olabileceği ve evrenin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayabileceği düşünülüyor. Uzayın derinliklerine ulaşarak ‘gezinen dünyaları’ keşfetmesiyle Euclid, bilim insanlarının dikkatini çekmeye devam ediyor.