İstanbul’da gerçekleştirilen Rusya-Ukrayna müzakereleri, uluslararası medyada büyük yankılar uyandırmaya devam ediyor.
İngiltere merkezli The Telegraph gazetesinde yayınlanan bir analizde, Avrupa’nın Türkiye’ye olan ihtiyacı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oluşturduğu güç dengesi üzerinde durulmakta.
Analiz, Erdoğan liderliğindeki Türkiye’nin askeri ve diplomatik gücü sayesinde dünya siyasetinde önemli bir konuma yükseldiğine dikkat çekmektedir.
Buna ek olarak, Türkiye’nin Avrupa’nın güvenliği açısından vazgeçilmez bir rol üstlendiği ifadesi de öne çıkmaktadır.
Dünya siyasetinde yaşanan hızlı değişimlerle birlikte, Türkiye, Erdoğan’ın liderliğinde yeniden küresel sahnede belirgin bir aktör haline gelmektedir.
The Telegraph’taki analizde, Türkiye’nin Avrupa ile Rusya arasındaki stratejik dengeyi sağlama noktasında kritik bir ülke olduğu belirtilmektedir.
“ERDOĞAN BOŞLUĞU HIZLA DOLDURDU”
Yazar Adrian Blomfield, köşe yazısında ABD Başkanı Donald Trump’ın NATO ile olan mesafesinin ve Ukrayna’ya olan desteğinin azalmasının Avrupa’yı yeni güvenlik ortakları arayışına yönelttiğini, Erdoğan’ın bu açığı hızlı bir şekilde kapattığını ifade ediyor.
Blomfield, Türkiye’nin Karadeniz’e kıyısı, Boğazlar üzerindeki kontrolü ve NATO’nun ABD’den sonraki en büyük ordusuyla Avrupa’nın güvenliği için vazgeçilmez bir aktör konumuna geldiğine vurgu yapmaktadır.
“TÜRKİYE’Yİ KÜRESEL ÖLÇEKTE BELİRLEYİCİ BİR GÜÇ HALİNE GETİRİYOR”
Analizde, Türkiye’nin askeri kapasitesinin yanı sıra savunma sanayii ve diplomatik becerilerinin de dikkate değer olduğu ifade edilmektedir.
Türk SİHA’ları ve savaş gemilerinin Avrupa’nın silahlanma sürecinde oynadığı stratejik rol, Erdoğan’ı hem Ukrayna hem de Rusya liderleriyle görüşebilen nadir liderlerden biri yaparak barış için aracılık pozisyonunu güçlendirmektedir.
İç politikada sağlanan istikrar, terörle mücadelede atılan kararlı adımlar ve ekonomik toparlanma sinyalleri, Erdoğan’ın Türkiye’yi sadece bölgede değil, küresel ölçekte belirleyici bir güç haline getiriyor.
Blomfield, yazısında Türkiye’nin bugün yalnızca coğrafi değil, aynı zamanda diplomatik ve askeri gücüyle de dünyanın merkezinde yer aldığını ve bu dönüşümün temelinde Erdoğan’ın kararlı liderliğinin yattığını vurgulamaktadır.