İstanbul’da meydana gelen depremin ardından, tüketici hakları savunucuları endişeler dile getiriyor. Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Siber Güvenlik Komisyonu Başkanı Muharrem Baki, son günlerde depremi önceden bildirdiğini iddia eden uygulamaların sayısında bir artış olduğunu ifade etti.
UYGULAMALARA KARŞI DİKKAT
Baki, özellikle deprem sonrası bilgiye olan talebi suistimal eden kötü niyetli kişiler tarafından geliştirilen sahte deprem uyarı uygulamalarına karşı uyarılarda bulundu. Uygulamalar, depremi bize saniyeler hatta dakikalar öncesinden bildirdiğini iddia ediyor. Ancak bu tür uygulamaların güvenilirliği sorgulanıyor.
Baki, bu tarz sistemlerin aslında doğru çalıştığını belirten dünya çapında örnekler olsa da, kullanıcıların dikkat etmesi gerekenin, reklamlarla tanıtılan sahte uygulamalar olduğunun altını çizdi.
DEPRESS UYARI SİSTEMLERİNİN ÇALIŞMA PRENSİBİ
Deprem erken uyarı sistemlerinin işleyiş şekli hakkında bilgi veren Baki, telefonlardaki ivmeölçer sensörlerinin küçük sarsıntıları algılayabildiğini aktardı. Bu sensörler aracılığıyla milyonlarca cihazın, mobil sismik sensör ağına dönüştüğünü belirtti. Aynı bölgedeki birden fazla cihazın aynı anda sarsıntı algılaması durumunda, bu bilgilerin sunuculara iletildiğini ifade etti.
Baki, elde edilen verilerin merkezi bir sistemde karşılaştırıldığını ve eğer yeterli sayıda cihaz benzer ivme hareketleri kaydederse, bu durumda uygulamanın ilgili bölgedeki cihazlara anında uyarı gönderdiğini söyledi.
SAHTE UYGULAMALARDAKİ TEHLİKELER
Sahte deprem uyarı uygulamalarının yalnızca yanlış bilgi yaymakla kalmayıp, aynı zamanda telefonlara zarar verebilecek yazılımlar da bulaştırabileceğini vurgulayan Baki, bu yazılımların hassas verilere erişme riski taşıdığını belirtti. Kullanıcıların, bu tip uygulamaların verdiği sahte bildirimler ile reklamlara yönlendirilerek gelir elde edilmesinin hedeflendiğini ifade etti.
“TÜRKİYE’DE RESMİ UYARI SİSTEMİ YOK”
Dünya genelinde, özellikle ABD ve Japonya’da devlet destekli deprem uyarı sistemlerinin mevcut olduğunu hatırlatan Baki, Türkiye’deki durumun ise farklı olduğunu belirtti. “Devletin kurduğu yer altındaki sismik ölçer cihazlar, ABD ve Japonya’da bu uyarıları iletebiliyor. Ancak Türkiye’de henüz böyle bir sistem mevcut değil.” diye konuştu.
Erken uyarı sistemlerinin Türkiye’de aktif olmadığını dile getiren Baki, anında bildirim sağlayan uygulamalara karşı dikkatlice yaklaşılması gerektiğini ve bu uygulamaların izin taleplerinin mutlaka gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Kullanıcılara, gereksiz yere konum, mikrofon ve rehber erişimi isteyen uygulamalardan uzak durmaları gerektiğini söyledi. “Telefonlarımızda konum ve bildirim izinlerini açık tutarken, ses ve video izinlerini sınırlamakta fayda var.” şeklinde ekledi. Baki, dijital güvenliğin, fiziksel güvenlik kadar önemli olduğuna dikkat çekti.