31 Mart yerel seçimlerine doğru ilerlerken, siyasi partiler adayları neredeyse her platformda seçmenlere kendilerini tanıtmaya devam ediyor. Habertürk kanalında Mehmet Akif Ersoy’un sunduğu Nedir Ne Değildir Özel programının konukları ise Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum ve ünlü ses sanatçısı Orhan Gencebay oldu.
Program sırasında Murat Kurum, usta sanatçı Orhan Gencebay için “Türkiye’nin babası” ifadelerini kullandı. Bu tanımlamayla Gencebay’a olan hayranlığını ve saygısını dile getirdi. Orhan Gencebay da Murat Kurum’u bakanlık döneminden tanıdığını belirterek, “Bakanlık dönemindeki başarılarını gördüm çok takdir ettim, çok sevdim. Kim bilir daha ne görevlere gelecek sayın başkanımız. İnsani yönünü çok sevdim, efendiliğiyle, çalışkanlığıyla, entellektüel birikimiyle başarılı bir insan. Ben de dayanamadım başkanıma bir şarkı hediye etmek istedim.” şeklinde konuştu.
Orhan Gencebay, Murat Kurum’a hediye ettiği şarkının hikayesini de anlattı. Bu jestle, aralarındaki karşılıklı saygı ve sevgi daha da pekişti. Program, seçim atmosferine renk katan anlamlı bir buluşmaya sahne oldu.İkili arasındaki samimi sohbet ve ortaya çıkan hediyeleşme, seçmenlere de pozitif bir mesaj vererek kucaklaşmanın önemini vurguladı. Programda siyasi gündem dışında olumlu bir atmosferin hakim olması, seçim sürecinde birlik ve beraberliğin önemine işaret ederek, seçmenleri bir araya getirmeyi amaçladığı anlaşıldı.
Murat Kurum’un Orhan Gencebay’ı “Türkiye’nin babası” olarak tanımlaması, duygusal bir atmosfer oluştururken, Gencebay’ın da Kurum’a olan hayranlığını dile getirmesi, birlikte oluşturdukları dostluk ve saygı bağının derinliğini gösterdi. Bu tür etkileşimler, seçim sürecinde politikadan uzaklaşıp insani ve duygusal boyutları ön plana çıkarmak adına önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.
Orhan Gencebay’ın Murat Kurum’a hediye ettiği şarkı, sadece bir jest olarak kalmayıp aralarındaki ilişkiyi pekiştiren bir simge haline geldi. Bu tür anlamlı buluşmaların seçim sürecine olumlu yansımaları olabileceği gibi, seçmenlerin de adayları daha insani ve samimi bir perspektiften değerlendirmelerine katkı sağlayabileceği düşünülebilir. Sonuç olarak, bu tarz anlamlı etkileşimlerin seçim sürecine renk kattığı ve seçmenler üzerinde olumlu bir etki yarattığı söylenebilir.