İngiltere’nin önde gelen yazarlarından Charles Dickens, klasik dünya edebiyatının toplumcu gerçekçi temsilcileri arasında yer alıyor. Eserleri arasında en çok tanınanı, kuşkusuz ki “İki Şehrin Hikayesi”dir.
Londra’da bulunan Charles Dickens Müzesi, yazarın 100. yıl dönümünü kutlamak amacıyla “Dickens: Charles Dickens Müzesi’nin 100 Yılı” adlı özel bir sergi düzenliyor. Sergi, Doughty Street’te ziyarete açılacak olup, 5 Şubat’tan 29 Haziran’a kadar sürecektir.
Sergi boyunca, Dickens’ın gençlik portreleri, kişisel mektupları ve “Oliver Twist”, “Bir Noel Şarkısı” gibi eserlerinin nadir baskıları ve el yazmaları sergilenecek.
Öne çıkan eserler arasında, 174 yıldır kayıp olan Margaret Gillies’in minyatür Dickens portresi ve yazarın Antarktika’ya getirilen David Copperfield kitabının fok yağı lekeleriyle dolu özel baskısı yer alıyor.
REALİZMİN BELİRLEYİCİ YAZARI
1812 yılında İngiltere’nin Portsmouth şehrinde doğan Dickens, Victoria döneminin en dikkat çekici edebiyatçılarından biri olarak kabul ediliyor. Eserlerinde realizmin tüm unsurlarını yansıtan Dickens, toplumcu gerçekçi yaklaşımlarıyla edebiyat tarihinde önemli bir yere sahip.
Hayatı boyunca eleştirmenler ve okurlar tarafından büyük takdir toplayan yazar, günümüzde de eserleri en çok okunanlar arasında yer alıyor. Babası borçları nedeniyle hapse girdiğinde, Dickens genç yaşlarında çalışmaya başlamak zorunda kaldı ve okuldan ayrılmak mecburiyetinde kaldı.
İNGİLİZ EDEBİYATININ KLASİĞİ
Dickens’ın en önemli eserlerinden biri olan “İki Şehrin Hikayesi”, dünya klasikleri arasında sayılıyor. Eser, Fransız Devrimi sürecinde yaşanan olaylar ve karakterleri tüm gerçekçiliği ile aktarıyor.
1859 yılında gazetelerde tefrika edilen bu ölümsüz eser, umudun karanlığını ve karanlığın içindeki umudu gözler önüne seriyor. Paris’in karanlık günlerinin yanında Londra’nın aydınlık günleri de betimleniyor. Toplumun farklı kesimlerinden insanları barındıran bu eser, geçmişte olduğu gibi gelecekte de önemli bir yer tutmaya devam edecek.
TOPLUMCU GERÇEKCİLİK
Dickens, romancılığı dışında 20 yıl boyunca gazete yönetti, aynı zamanda makaleler de yazdı. Toplamda 15 roman ve 5 kısa hikaye kaleme alarak üretkenliğini kanıtladı. Toplumsal sorunları derinlemesine işleyerek çocuk hakları ve diğer sosyal meselelere dikkat çekti ve bu konularda topluma yön verdi.
