Almanya’da artan ırkçılık ve İslamofobi, toplumsal huzursuzlukları beraberinde getiriyor.
Bu durum, özellikle çok kültürlü kimliklerin sorunlaştığı bir zemin oluşturuyor.
Ünlü oyuncu Şebnem Schaefer, Türk annesi ve Alman babası ile büyüyerek iki farklı kültür arasında kimlik sorunlarıyla karşılaşmış bir isim. Almanya ve Türkiye’deki yaşamındaki zorlukları 28 Mart’ta vizyona girecek “Bağlantı Hatası” filminde anne rolü üzerinden aktaracak.
“ALMAN MIYIM, TÜRK MÜYÜM”
Schaefer, çocukluk ve gençlik dönemlerinde sık sık kimlik ve aidiyet sorunsalı yaşadığını ifade etti. “İlk zamanlarda hep ‘Alman mıyım, Türk müyüm?’ diyordum. Türk müzikleri dinliyorum ama Almanya’da yaşıyorum. Arkadaşlarımın çoğu Alman’dı, ama 2. sınıfa giden bir Türk arkadaşım vardı. Onunla vakit geçiriyordum. Annem ise Almancalarla iletişim kurmamı istemişti.” şeklinde konuştu.
Farklı tercihlerinin çevresindeki bazı kişiler tarafından hoş karşılanmadığını belirten Schaefer, bu süreçte zorluklar yaşadığını dile getirdi.
“İYİCE DIŞLADILAR BENİ”
Gençlik yıllarından itibaren Türkiye’ye daha fazla seyahat etmeye başladığını kaydeden Schaefer, “Almanya’da çoğunlukla Türk müziği dinliyordum, Almanca müziği ise pek tercih etmiyordum. Bu durum beni kendimden soyutluyordu. Türkiye’ye gittiğimde ise bu farklılık daha da vurgulanıyordu.” dedi.
“TÜRKLÜĞÜMLE ÖVÜNÜYORDUM”
Türk kimliğini gururla yaşadığını söyleyen Schaefer, “Orada Jennifer Schaefer adını kullanıyordum, ama Türklüğümle övünüyordum. ‘Ben yarı Türk’üm’ diyerek bu durumu ifade ediyordum.” şeklinde ifade etti.
“ALMANYA’DA TÜRK, BURADA ALMAN OLDUĞUMU HATIRLATTILAR”
Türkiye’ye döndükten sonra farklı bir ötekileştirme ile karşı karşıya kaldığını anlatan Schaefer, “Almanya’da Türk olduğumu hatırlatırken, Türkiye’ye geldiğimde Alman olduğumu vurguladılar. Ne kadar ‘Türk’üm desem de, ‘Sen Almanya’dan geliyorsun.’ diyerek farklı bir bakış açısıyla karşılaştım.” dedi.
“10 KASIM’DA SİREN SESLERİ DİNLERDİK”
Annesi ile olan bağının kimlik inşasında önemli bir rol oynadığını belirten Schaefer, “Annem, 10 Kasım’da saat 09.05’te bize siren seslerini dinletirdi. Bu şekilde, Türk kültürünü unutmamamız için çaba gösterdi.” şeklinde ekledi.
“BURADA TÜRKÇE KONUŞULMAYACAK”
Schaefer, yaşadığı zorbalıkların hatırlatıldığı filmi değerlendirirken, “Bir arkadaşım Türk olduğu için zorluklar yaşıyordu. Onunla Türkçe konuştuğumda, ‘Burada Almanca konuşulacak.’ gibi tepkilerle karşılaştık.” dedi.
“TÜRKİYE’Yİ SEÇTİM”
Her iki kültürün de güzel yanlarını benimsediğini vurgulayan Schaefer, “Türklerin ve Almanların iyi yönlerini alarak bu durumun bir zenginlik olduğunu fark ettim. Şu anda iki kültürü bir arada yaşamaktan