ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’ye yönelik askeri ihracatlarında dikkat çeken bir gelişmeye imza attı. Uzun bir aradan sonra, Ankara’ya iki ayrı hava-hava füze satışının onaylandığı bildirildi.
Toplam değeri 305 milyon doları bulan bu anlaşma ile Türkiye’ye 110’dan fazla gelişmiş füze teslim edilecek.
İKİ KALEMDE KRİTİK TEDARİK
Söz konusu satış paketinin ilk bölümünde, 79,1 milyon dolarlık bir bedelle 60 adet AIM-9X Sidewinder Block II kısa menzilli hava-hava füzesinin yanı sıra, bunlara eşlik edecek 11 adet güdüm birimi yer alıyor. Bu füzeler, yakın hava muharebelerinde yüksek manevra kabiliyeti ve hedefe kilitlenme başarısı ile öne çıkıyor.
Ayrıca, Amerikan yapımı AIM-120C-8 füze sistemi de, uzun menzilli hava muharebeleri için geliştirilmiş bir teknoloji olarak dikkat çekiyor. Yaklaşık 180 kilometre menzil kapasitesine sahip olan bu füze, düşman uçaklarının görüş alanı dışından etkisiz hale getirilmesini sağlıyor.
RF (radyo frekansı) arayıcı başlığı ve gelişmiş güdüm sistemi ile yüksek hassasiyetle hedef takibi yapabilen AIM-120C-8, NATO ülkeleri başta olmak üzere birçok hava kuvveti tarafından envantere alınmış durumdadır. Bunun yanında, karadan fırlatılabilen NASAMS gibi hava savunma sistemlerinin de önemli bir parçası olarak görev alıyor.
AIM-9X Sidewinder Block II: Yakın Temasın Ustası
Kısa menzilli hava muharebeleri için tasarlanmış olan AIM-9X Sidewinder Block II, Amerika Birleşik Devletleri’nin taktik hava üstünlüğünü temsil eden en gelişmiş sistemlerden biri olarak kabul ediliyor. Görüş içi angajmanlar için özel olarak optimize edilen bu füze, 20 kilometreden daha kısa mesafelerde etkin bir performans sergiliyor ve manevra kabiliyetiyle dikkat çekiyor.
IIR (kızılötesi görüntüleyici) arayıcı başlığı, hedefini anlık olarak izleme ve yüksek isabet oranı sağlama konusunda avantaj sunuyor. Hem hava platformlarından hem de kara ya da denizden fırlatılabilen bu füze, sadece ABD tarafından değil, birçok NATO ülkesi tarafından da aktif olarak kullanılmaktadır.
Bu satış onayları, Türkiye ve ABD arasındaki savunma sanayii ilişkilerinde bir hareketlenme işareti olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, Türkiye’nin hava gücüne stratejik katkıda bulunması bekleniyor.