Carnegie Mellon Üniversitesi’nde gerçekleştirilen bir araştırma, ABD’de günlük esrar kullanımının günlük içki tüketimini geride bıraktığını gösterdi. Araştırma, ABD Ulusal Uyuşturucu Kullanımı ve Sağlık Anketi verilerini inceleyerek, ülke genelindeki alkol tüketimi ile esrar kullanımını karşılaştırdı. 1979 ile 2022 arasındaki veriler kullanılarak yapılan araştırmada, esrar kullanımının 1992’de düşük seviyelere gerilediği ancak 2022’ye kadar 15 kat artış gösterdiği ortaya konuldu. Bu dönemde günlük esrar kullananların sayısının günlük içki tüketenlerin sayısını geçtiği belirlendi.
1992 yılında esrar kullananların sayısı, içki tüketenlerin sayısının 10 katı iken, 2022 yılında günlük esrar kullananların sayısının içki tüketenleri geçtiği tespit edildi. Ülkede yaklaşık 17.7 milyon kişi günlük veya neredeyse her gün esrar kullandığı rapor edilirken, 14.7 milyon kişinin her gün veya neredeyse her gün içki içtiği belirlendi. Carnegie Mellon Üniversitesi’nde esrar politikası araştırmacısı olan Jonathan Caulkins, mevcut esrar kullanıcılarının yüzde 40’ının her gün ya da neredeyse her gün esrar kullandığını ve bu durumun tipik alkol tüketiminden ziyade tütün kullanımıyla benzerlik gösterdiğini ifade etti.
Araştırma sonuçları, “Addiction” dergisinde yayımlandı ve bu verilerin uyuşturucu bağımlılığındaki artışı gösterdiği vurgulandı. Günlük esrar kullanımının günlük içki tüketimini geride bıraktığına dair veriler, uyuşturucu ve alkol kullanımı alanlarında politika yapıcıların dikkatini çekecek nitelikte. Araştırmanın bulguları, ABD’deki uyuşturucu kullanım eğilimlerini ve toplumda meydana gelen değişiklikleri anlamak açısından önemli bir referans olabilir.
Carnegie Mellon Üniversitesi’nden yapılan bu araştırma, alkol ve esrar kullanımı konusundaki genel eğilimleri anlamak ve bu alanda politika geliştirmek için önemli bir kaynak olabilir. Günlük esrar kullanımının artması, toplum sağlığı açısından önemli bir konudur ve bu konuda yapılan araştırmalar, uyuşturucu bağımlılığıyla mücadelede politika yapıcılar için yol gösterici olabilir. Bu tür çalışmaların devam etmesi ve daha geniş kapsamlı analizlerle desteklenmesi, uyuşturucu kullanımıyla mücadelede etkili stratejiler geliştirmek için önemlidir.