Türkiye’nin ilk nükleer enerji santrali olarak bilinen Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) projesi, sadece enerji üretimi ile değil, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik ile de dikkat çekiyor.
Akdeniz kıyısında inşa edilen bu santralde, çevreye ve bölgedeki ekosisteme zarar vermemek için kapsamlı önlemler alınması hedefleniyor.
DEŞARJ SUYU OTOMATİK OLARAK KONTROL EDİLECEK
Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom tarafından hayata geçirilen Akkuyu NGS’nin türbin yoğunlaştırıcılarının soğutulması sonrasında Akdeniz’e deşarj edilecek suyun otomatik kontrolünü sağlayacak bir sistem ile donatılması planlanıyor. Bu yöntemle Türkiye’nin mevcut mevzuatındaki gereksinimlerin de göz önünde bulundurulması sağlanarak projenin çevre dostu olması amaçlanıyor.
PROJE ÇEVRE DOSTU HALE GETİRİLECEK
Yeni sistem sayesinde deşarj suyunun temizliği, akış hızı, askıda katı madde, çözünmüş oksijen, pH değerleri, kimyasal oksijen ihtiyacı, sıcaklık, iletkenlik ve diğer temel göstergeler uzaktan izlenebilecek. Sistemin, Akkuyu NGS sahasında santralin tüm yaşam döngüsü boyunca aktif olacağı belirtildi.
“PROJENİN FELSEFESİNİN BİR PARÇASI”
Akkuyu NÜKLEER A.Ş. Genel Müdürü Sergei Butckikh, bu konuda şu açıklamalarda bulundu:
“Akkuyu NGS projesi, yüksek çevre standartları ve sürdürülebilir kalkınma ilkelerine paralel bir şekilde hayata geçiriliyor. NGS inşaat sahasında ve çevresinde toprak, hava, bitki örtüsü, hayvanlar ve deniz suyu da dahil olmak üzere tüm çevresel parametreler sistematik olarak takip ediliyor. Bu durum, sadece yasal gerekliliklerin yerine getirilmesi değil, aynı zamanda projenin felsefesinin de önemli bir parçası.
Santralin tüm çalışanları, aileleriyle birlikte bu bölgede yaşayacak. Her bir çalışan, doğal çevrenin durumu için kişisel sorumluluğunun bilincindedir. Dünya Çevre Günü yaklaşırken, Akkuyu NGS projesinin uygulama aşamalarında santral bölgesindeki deniz çevresinin ekolojik dengesinin korunmasına önem verdiğimizi vurgulamak bizim için büyük bir anlam taşıyor.”