Yunanistan’daki sol muhalefet partileri, Gazze Şeridi’ndeki yaşanan insani kriz dolayısıyla Avrupa Birliği’nin İsrail ile ticari ilişkilerini yeniden değerlendirme kararı almasına direnen hükümeti sert bir dille eleştirdi.
“HÜKÜMET GAZZE’DEKİ İĞRENÇ OLAYLARI KINAMALI”
Ana muhalefet partisi PASOK’un lideri Nikos Androulakis, Atina ve Kıbrıs Rum Yönetimi dahil dokuz üye ülkenin AB kararına karşı çıkmasını eleştirerek, X platformunda yaptığı paylaşımda, hükümetin bu tutumunun Yunanistan’ı uluslararası arenada zor duruma düşürdüğünü belirtti. Androulakis, “Yunan halkının uluslararası hukuka ve insan haklarına saygı duymak zorunluluğumuz var. Hükümet Gazze’deki iğrenç olayları kınamalı ve derhal ateşkes sağlanması ile BM kararları çerçevesinde bölgede iki devletli bir çözüm için etkin girişimlerde bulunmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“ÜZÜCÜ BİR AZINLIK, UTANÇ VERİCİ BİR AVRUPA VE ULUSLARARASI İSTİSNADIR”
Yeni Sol Parti de benzer bir açıklamada bulunarak, Yunanistan’ın insani yardım kanalları açılmadığı ve ateşkes sağlanmadığı sürece, AB’deki yaptırım uygulama girişimlerine karşı çekimser kalmasının utanç verici olduğunu vurguladı. Açıklamada, “Yunanistan, bu tutumu nedeniyle üzücü bir azınlık konumunda, utanılacak bir Avrupa ve uluslararası istisna haline gelmiştir.” denildi.
“TARİH ONLARI SUÇ ORTAKLARI OLARAK KAYDEDECEK”
Sol Parti, Başbakan Kiryakos Miçotakis’i aşırı sağcı bakanları ile “soykırım destekçileri” olarak nitelendirerek eleştirdi. Yapılan açıklamada, “Beceriksiz dışişleri bakanı ve şu an olayı görmezden gelenler, tarih onları sadece basit gözlemciler olarak değil, yüzyılımızın en büyük vahşetinin suç ortakları olarak anacaktır.” ifadesine yer verildi.
“İSRAİL BARBARLIĞI TARAFINDAN İŞKENCE GÖREN FİLİSTİNLİLER..”
Yunan Toplum Partisi’nin başkanı Dimitris Koutsoumpas, “Burada ve şimdi, tüm insani yardım kanalları açılmalı ve İsrail barbarlığı tarafından işkence gören Filistinlilerin açlığını gidermek için hemen yardım, su, gıda, ilaç ve doktor gönderilmelidir.” dedi. Ayrıca, Yunan parlamentosunun oy birliğiyle aldığı 1967 öncesi sınırları ve başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletini tanıma kararının uygulanmasını talep etti.
