İsrail, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze’ye yönelik bombardımanlarını aralıksız sürdürüyor.
Masumları hedef alan bu saldırılar, Gazze’yi adeta açık hava hapishanesine çevirmiş durumda.
İsrail, Gazze’ye yardım gönderilmesine dahi izin vermeyerek insani krizi daha da derinleştiriyor.
Gazze’de fırınların faaliyetleri durdurulmuşken, aşevleri ve yemek dağıtım merkezlerinden 68’i bombalandı. Yetersiz beslenme sorunu, özellikle anneleri ve çocukları vuruyor.
ANNELER BESLENEMİYOR
Annelerin yetersiz beslenmesi, çocukların doğum kusurları ile dünyaya gelmesine sebep oluyor. Doğumdan sonra ise bu çocuklar bağırsak enfeksiyonlarına yakalanma riski taşıyor; hızlı zayıflama ve kas kaybı ile karşı karşıya kalıyor, zihinsel ve bedensel gelişimleri olumsuz etkileniyor, hatta bazıları hayatlarını kaybediyor.
HER GÜN 500 TIRA İHTİYAÇ VAR
Gazze’nin hükümetinin medya ofismaına göre, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana çoğunluğu çocuk olmak üzere 57 Filistinli açlıktan hayatını kaybetti, yaklaşık 65 bin çocuk ise ölüm tehlikesiyle yüz yüze.
Yaklaşık 2,4 milyon insanın hayatını kurtarabilmek için Gazze’ye her gün 500 tır insani yardım ve 50 tır yakıt gitmesi gerekiyor. 80 günde 44 bin tır girmesi gereken Gazze’ye bu süre zarfında gelen tır sayısı ise mevcut ihtiyacın yalnızca yüzde 0,02’sini karşılayabiliyor.
BİR ÇOCUK DAHA ÖLÜMLE BURUN BURUNA
Gazze’nin güneyindeki Han Yunus kentinde, yetersiz beslenme yaşayan çocuklar için tedavi edilmek amacıyla açılan Nasır Hastanesi dolup taşıyor.
Bu hastanede tedavi altında olan 12 kilodan 6 kilo 900 grama kadar düşen küçük Miyar da mevcut. Akut yetersiz beslenme teşhisi konmuş ve buğday alerjisi olan Miyar, sınır kapılarının kapalı olması nedeniyle et, balık, sebze ve meyve gibi besinlere erişim sağlayamıyor.
Kızının protein ihtiyacını karşılayacak gıda bulamadıklarını, mevcut ürünlerin fiyatlarının da çok yüksek olduğunu ifade eden anne Esma, “Miyar, 4-5 aydır düzgün bir yemek, et ya da süt ürünü yemedi.” şeklinde konuştu.
“KIZIMI KAYBETMEKTEN KORKUYORUM”
Miyar’ın kas kütlesinin önemli bir kısmını kaybetmesi ve aşırı kilo vermesi, yaşam fonksiyonlarını da yaşamsal tehlikeye atıyor.
Annesi, kızının eskiden dolgun olan yüzünün şimdi kemiklerinin belirginleştiğini, çünkü doğru besinleri bulamamalarından dolayı eskisi gibi yürüyemediğini ve oyun oynayamadığını belirtiyor. “Kızım böyle değildi. Yetersiz beslenmeye yakalandığından beri konuşmayı, yürümeyi ve kardeşleriyle oynamayı bıraktı. Sürekli yüzüstü uyuyor. Kızımı kaybetmekten korkuyorum.” diye ekliyor.