Aort diseksiyonu, kalpten çıkış yapan ana atardamar olan aortun iç katmanında oluşan bir yırtılma sonucunda gerçekleşen, ciddi ve hayati tehlike arz eden bir damar hastalığıdır.
Bu durum, kanın aortun iç tabakasındaki yırtıktan geçerek damar duvarı içerisinde ilerlemesiyle bir kanal oluşturur ve aortun yırtılmasına veya hayati organlara giden kan akışının durmasına yol açabilir.
Aort diseksiyonu vakalarının yaklaşık %40’ı ani ölümle sonuçlanmaktadır.
Kalan %60’lık kesimin tedavi olma şansı, aort diseksiyonunun türü, yaygınlığı ve hastanın hastaneye ne kadar hızlı ulaşabildiğine göre değişiklik göstermektedir.
NEDEN OLUR
En yaygın risk faktörü yüksek tansiyon (hipertansiyon) olarak bilinmektedir.
Bağ dokusu hastalıkları, örneğin Marfan sendromu, aort diseksiyonuna neden olabilir.
Ateroskleroz (damar sertliği) ve şiddetli göğüs darbeleri gibi travmalar da bu durumu tetikleyebilir.
Kalp cerrahisi sonrası gelişen komplikasyonlar ile genetik yatkınlık da önemli etkenler arasında yer almaktadır.
BELİRTİLERİ
Bu hastalığın en tipik belirtileri, aniden başlayan ve şiddetli yırtıcı tarzda göğüs veya sırt ağrısıdır.
Ağrı genellikle omuzlara, sırta veya karna yayılabilir.
Ek olarak bayılma, nefes darlığı, kol nabzındaki fark (bir kolda nabız alınamaması), kan basıncında ani düşüş ve felç benzeri belirtiler de görülebilir.
TEDAVİSİ NASIL YAPILIR
Aort diseksiyonunun tedavisi, diseksiyonun tipi, hastanın genel durumu ve diseksiyonun yeri gibi faktörlere göre değişiklik gösterir.
1. Tip A Diseksiyon
Acil cerrahi müdahale gerektiren bu durumda, yırtılan aort kısmı onarılır veya yapay damar ile değiştirilir.
Hayati risk oldukça yüksektir; hızlı müdahale hayati öneme sahiptir.
2. Tip B Diseksiyon
Genellikle ilaçla tedavi edilen bu durumda, kan basıncını düşürmek amacıyla çeşitli ilaçlar kullanılmaktadır.
Eğer komplikasyon varsa (örneğin, organlara giden damarlarda kan akışının bozulması), cerrahi müdahale gerekli hale gelebilir.
YAŞAM TARZI NASIL OLMALI
Düzenli kardiyoloji kontrolleri yapılması oldukça önemlidir.
Kan basıncının iyi bir şekilde kontrol edilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, fiziksel zorlamalardan kaçınılmalı ve sağlıklı beslenmeye özen gösterilmelidir. Sigara ve alkol tüketiminden uzak durulması önerilmektedir.