İsrail Hava Kuvvetleri’nde görevli bir grup pilot ve yedek subayın yazdığı bir mektup, iç kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Bu mektupta, Binyamin Netanyahu hükümeti sert bir şekilde eleştirildi ve İsrail ordusunun Gazze’ye yönelik operasyonlarının aslında güvenlikten ziyade siyasi ve kişisel çıkarları gözettiği iddialarına yer verildi.
Mektupta, Gazze’ye yapılan saldırıların derhal durdurulması ve Hamas’ın elinde bulunan İsrailli esirlerin geri getirileceği yönünde bir çağrı yapıldı.
Ayrıca, bu operasyonların Netanyahu hükümetinin belirlediği ideallere hizmet etmediği kaydedilerek, gerçekleştirilen saldırıların hem İsrailli askerler ve esirler hem de Gazze’deki sivil kayıplar açısından olumsuz etkilerine dikkat çekildi. Bu durumun kabul edilemez olduğu ifade edildi.
Söz konusu mektubun yayımlanmasının ardından, İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı Tomer Bar’ın üst düzey komutanlarla acil bir toplantı gerçekleştirdiği ve mektuba imza atan askerlerin ordu içinde görev yapmalarının engellenebileceği yönünde bir uyarıda bulunduğu öğrenildi.
İsrail ordusundan henüz bu durumla ilgili resmi bir açıklama gelmedi.
FİLİSTİNLİLERE AİT YAPILARI YIKMA EMRİ
Diğer yandan, ‘Sessizliği Kırmak’ adlı sivil toplum kuruluşu, Gazze’deki operasyonlara katılan bazı askerlerin bilinmeyen itiraflarını yayınladı. Kuruluşun raporunda, Han Yunus’taki saldırılara katılan bir İsrail askerinin, ordunun kendisine Gazze’de ‘tampon bölge’ olarak belirlenen tüm yapıları yok etme emri verdiğini belirttiği ifade ediliyor.
Gazze’nin kuzeyinde gerçekleşen diğer saldırılara katılan bir başka asker ise, zeytin ağaçları ve tarım arazilerinin İsrail ordusunun buldozerleriyle tahrip edildiğini vurguladı.
Ayrıca, İsrail ordusunda görevli bir yüzbaşı, Gazze’de güvenlik bölgesi olarak ilan edilen alanlara giren herkese ateş açılması talimatı verildiğini aktardı.
Kuruluşun raporunda, İsrail ordusunun 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana sürdürdüğü saldırılar sonucunda Gazze’deki tarım alanlarının yaklaşık yüzde 35’inin yok olduğu bilgisine de yer verildi. Bu durum, Filistinlilerin kendi tarım ürünlerini yetiştirmelerine ciddi zarar verdiği ifade edildi.
