Suriye’de muhalif güçlerin liderliğindeki 62 yıllık Baas rejimi, yeni Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın önderliğinde sona erdi.
Uzun süredir devam eden Suriye’deki baskıcı yönetim, Beşar Esad’ın Rusya’ya kaçmasıyla nihayet son buldu.
Bu gelişmelerle birlikte Türkiye’nin desteğiyle Şara’nın liderliğinde yeni bir sürecin başlangıcı gerçekleşti.
Yeni oluşturulan hükümetin güçlü müttefiklerinden biri Türkiye olarak öne çıkmakta.
İSRAİL CEPHESİNDEN SURİYE ANALİZİ: TÜRKİYE’NİN ETKİSİNE DİKKAT ÇEKİLDİ
Türkiye’nin bölgedeki etkisi sayesinde önemli değişimler yaşanırken, İsrail tarafında bu konuyla ilgili analizler sürdürülüyor.
İsrail basınında yer alan Jarusalem Post’taki son habere göre, Türkiye’nin Suriye üzerindeki etkisi dikkat çekici bir şekilde aktarılmakta.
Suriye’deki halk devriminin asıl kazananının Türkiye olduğu belirtilirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bölgede güçlü bir aktör konumuna geldiği ifade ediliyor.
İRAN’IN YERİNİ TÜRKİYE ALDI: İSRAİL İÇİN GERÇEK BİR TEHDİT
Suriye’de yaşanan dönüşümün, İran’ın Şii eksenli politikalarına büyük bir darbe indirdiği vurgulanmakta, bu süreçte İran’ın yerini Türkiye’nin aldığına dikkat çekilmektedir.
İsrail tarafının, Türkiye’ye karşı gerçek bir tehdit algısı geliştirmesinin yanı sıra, Türkiye’nin NATO üyesi olmasının da bu durumu pekiştirdiği aktarılmakta.
“OSMANLI’NIN MODERN VERSİYONUNUN TEMELLERİ ATILIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye’de Osmanlı İmparatorluğu’nun modern bir versiyonunun temellerini attığı şeklindeki yorumlar gündeme gelmekte.
Esad rejiminin çöküşünün ardından İran’ın Şii egemenliğine ağır bir darbe vurulduğu, ancak Türklerin bu konumda İranlıların yerini alarak etkinliğini artırdığı vurgu yapılıyor.
Türkiye’nin NATO üyeliği, İsrail’e yönelik tehditlerin boyutunu önemli ölçüde artırırken, İsrail’in Türkiye’nin taleplerine karşı etkili ve anlamlı adımlar atmasının gerekliliği belirtilmekte.
“ERDOĞAN BÖLGEDEKİ DİNAMİKLERİ İYİ ANLIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye üzerinden alternatif enerji taşıma güzergahları oluşturarak, Batı’nın Ankara’dan daha ucuza enerji temin etmesi yolunda bir yol haritası çizdiği ifade ediliyor.
Bu güzergahın inşası, Türkiye’nin bölgedeki egemenliğini pekiştirmeye yönelik önemli bir hamle oluşturmaktadır. Ancak, İsrail-Suudi-Amerikan ittifakı imzalandığında, bu durum Suriye’yi işlevsiz hale getirebilir. Çünkü İsrail, İran İslam Cumhuriyeti tarafından sağlanan mevcut güzergahlara alternatif daha ucuz bir yol geliştirmek için Türkiye’nin rolünü devralabilir.
Erdoğan’ın Müslüman Kardeşler hareketine olan desteği, bölgedeki dinamikleri iyi anladığını gösteriyor ve bu nedenle İsrail-Suudi ittifakının gelişimini önlemek üzere çeşitli stratejiler geliştireceği öne sürülmekte.
