Ressam Burhan Doğançay’ın Sanat Yolculuğu

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Doğançay, ünlü ressam ve harita subayı Adil Doğançay ile Hediye Hanım’ın oğlu olarak 11 Eylül 1929’da İstanbul’da dünyaya geldi. Kendisi 12 yıl önce hayatını kaybetmiştir.

Küçük yaşlarından itibaren babasıyla birlikte doğa yürüyüşleri yapan Doğançay, sanat alanındaki ilk eğitimini babasının yanı sıra dönemin önemli ressamlarından Arif Kaptan’dan aldı. Lise eğitimini Ankara’da tamamlayan sanatçı, burada Gençlerbirliği takımında futbol oynadı.

1950 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan hemen sonra Fransa’nın yolunu tutan Doğançay, burada 1955 yılına kadar Academie de la Grande Chaumiere’de sanat kurslarına katıldı.

HARÇLIĞINI KAZANMAK İÇİN ÇALIŞTI

1952 yılındaki İngiliz filmi “Innocents in Paris”te Ronald Shiner’ın dublörü olarak görev alan Doğançay, hiç bir zaman harçlığının yetmemesi nedeniyle farklı işler yaparak geçimini sağlamaya çalıştı.

Danimarka’da araştırma yapmak için giden Doğançay, 1953 yılında Paris Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde “Le Role de la Cooperation et les Progres de I’Agriculture Danoise” (Kooperatiflerin Rolü ve Danimarka Tarımının Gelişimi) başlıklı doktora tezini hazırladı.

Paris’te Van Gogh, Cezanne ve Monet’in resimlerine hayran kalan Doğançay, izlenimci akımın etkisinde kalarak kendi eserlerini yaratmaya başladı.

Bir süre Normandiya’daki Honfleur kasabasında yaşayan sanatçı, burada Fransızca öğrenirken yerel bir futbol takımında da mücadele etti. Bu dönemde suluboya ile yaptığı resimler de Bayan Boutiron’un balıkçı dükkanında sergilendi.

İsveç, Almanya, İsviçre ve İtalya’ya seyahat eden Doğançay, doktorasını tamamladıktan sonra 1956 yılında Ankara’daki Sanat Sevenler Kulübü’nde ilk kişisel sergisini gerçekleştirdi.

Türk sanatına önemli katkılarda bulunan Doğançay, 1960’lı yılların başında şehir duvarlarını eserlerinde kullanmaya karar vererek “Duvarlar” serisine başladı.

İLHAMINI NEW YORK’TAN ALDI

Doğançay, bir gün New York’taki 86. Sokak’ta yürüyüş yaparken dikkatini çeken bir görüntü ile bu tutkusunun başladığını belirtmiştir. Yapılan bir açıklamada, “Şu ana kadar gördüğüm en güzel soyut tabloydu. Bir posterin artıkları ile yüzeyinden gelen ve duvarda oluşan parça gölgelerinin desenleri vardı” ifadelerini kullanmıştır.

Ressamın en tanınmış tablosu “Mavi Senfoni”, 2009 yılında Murat Ülker tarafından 2,2 milyon liraya satın alındı. Bu tablo, 2005-2010 yılları arasında satılan en pahalı Türk tablosu olma unvanını kazandı.

Burhan Doğançay’ın “Ribbon Mania” adlı eseri, 2012 yılında Metropolitan Museum of Art tarafından sürekli koleksiyonlarına dahil edildi.

Eserleriyle hafızalarda yer edinmeyi başaran sanatçı, 16 Ocak 2013 tarihinde 84 yaşında İstanbul’daki Amerikan Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Cenazesi, Teşvikiye Camisi’nde kılındıktan sonra Bodrum Turgutreis’teki Karabağ Mezarlığı’na defnedildi.

Kazandığı uluslararası başarılar arasında kent duvarlarını resim sanatında tekrar eden bir tema haline getiren Doğançay, bu esinle

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Ressam Burhan Doğançay’ın Sanat Yolculuğu

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

BİGASTE ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!