Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te yaşayan Sabidjan Babadjanov, burada bulunan atölyesinde ünlü yazar Cengiz Aytmatov ile tanışma anı ve sanat kariyeri üzerine bilgiler paylaştı.
Babadjanov, 23 Şubat 1941’de Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yer alan Kulca şehrinde dünyaya geldiğini belirtti.
Çocukluk yıllarını bu şehirde geçiren Babadjanov, “Benim çocukluğum Çin’de geçti. Orada dedeme ait büyük bir bahçemiz vardı. Bu bahçede dedem bana çalışmayı öğretti. Arapça alfabesinde eğitim gördüm. Burada 8’inci sınıfa kadar okudum. Dedemin vefatından sonra, ailemiz 1955 yılında Kırgız topraklarına göç etti. Neyse ki ailemiz, Cengiz Aytmatov’un doğduğu Talas Bölgesi’ndeki Şeker köyüne yakın Groznoye köyüne yerleşti,” ifadelerini kullandı.
ÇOCUKLUKTAN GELEN RESİM SEVDASI
Babadjanov, Kırgızca ve Rusça dil eğitimi aldıktan sonra 1958 yılında orta eğitimini Kırgız okulunda tamamladığını ve çocukluğundan beri resme olan ilgisi nedeniyle Taşkent Sanat Okulu’na kaydolduğunu ifade etti.
Öğrenci yurtlarının eksikliği ve burs miktarının yetersiz olması nedeniyle öğrenci hayatının zorluğuna dikkat çeken Babadjanov, bir yıl sonra Bişkek’teki Frunze Sanat Okulu’na geçiş yaptığını ve eğitimini 1963 yılında tamamladığını aktardı.
Lisans eğitimini 1975 yılında Moskova Bölgesi’ndeki “Senej” Yaratıcılık Okulu’nda tamamlayarak Kırgızistan Sanat Fonu’nda tasarım sanatçısı olarak kariyerine başladığını da belirtti.
CEMİLE İLE GELEN TANIMA
Sanat hayatının büyük bölümünü sevdigi yazar Cengiz Aytmatov’a ve eserlerine adadığını ifade eden Babadjanov, Aytmatov ile ilk kez Cemile kitabını okuduktan sonra tanıştığını dile getirdi.
Babadjanov, Cemile romanında yer alan vadi, dağ ve Maymak adlı demiryolu istasyonunun sürekli gözünün önünde olduğunu belirtirken, “Eserdeki ana karakterler Daniyar ve Cemile’nin Maymak istasyonuna buğday taşımasını okurken, ayni istasyona buğday taşıdığım günleri hatırlıyorum,” diye ekledi.
AYTMATOV’UN ESERLERİ RESİMLERDE
Cemile adlı romandan büyük bir etki aldığını ifade eden Babadjanov, Aytmatov’un eserlerini resimlerle anlatmaya karar verdiğini aktardı.
1988 yılında Şeker köyündeki Cengiz Aytmatov’un müzesinin iç dizaynını yapma teklifini yerel yetkililerden aldığını ve yazarla tanışma fırsatı bulmak amacıyla bu teklifi kabul ettiğini söyledi.