İsrail’in, İspanya’nın Filistin devletini tanıma kararı üzerine aldığı tedbirler uluslararası ilişkileri gerginleştirmiştir. 28 Mayıs’ta Filistin’i resmen tanıyacaklarını duyuran İspanyol Başbakan Pedro Sanchez’ın sözleri, Tel Aviv yönetimini endişelendirmiştir. Bu durum karşısında İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, Kudüs’teki İspanyol konsolosluğuna yönelik önemli bir karar aldıklarını açıklamıştır. Katz, artık İspanyol konsolosluğunun Filistinlilere hizmet vermesini yasaklayacaklarını duyurmuştur. Ayrıca, İspanya Çalışma ve Sosyal Politika Bakanı Yolanda Diaz’ın “Nehirden denize özgür Filistin” sloganını da rahatsızlık verici bulmuştur.
İspanya’nın Filistin devletini tanıma kararı, İsrail’deki diplomatik ilişkiler üzerinde de etkili olmuştur. Katz, İspanya’nın İsrail’deki temsilcilikleri ile Filistinliler arasındaki bağların kesilmesi kararının alındığını belirtmiştir. Bunun yanı sıra, Kudüs’teki İspanyol konsolosluğunun artık Filistinlilere hizmet vermeyeceğinin altını çizmiştir. İspanyol Başbakan Pedro Sanchez ise, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı açık bir tutum sergileyerek, iki devletli çözümün Orta Doğu’daki krize tek çözüm olduğunu savunmuştur. Bu durum, İsrail ile İspanya arasındaki ilişkilerin zorlu bir dönemden geçtiğini göstermektedir.
İsrail’in aldığı bu karar, uluslararası toplumda da dikkatle takip edilmektedir. İsrail’in, Kudüs’teki İspanyol konsolosluğunun Filistinlilere hizmet vermesini yasaklama kararı, barış süreci açısından endişe verici bir gelişme olarak karşımıza çıkmaktadır. İspanya’nın Filistin devletini tanıma kararı, bölgedeki tansiyonu artırabilecek potansiyele sahip bir adım olarak görülmektedir. Bu nedenle, taraflar arasındaki gerilimin nasıl çözüleceği ve gelecekteki adımların nasıl şekilleneceği merak konusu olmaya devam etmektedir.
Sonuç olarak, İsrail’in İspanya’nın Filistin devletini tanıma kararı üzerine aldığı tedbirler, bölgedeki diplomatik ilişkileri gerginleştirmiştir. İki ülke arasındaki gerilim, uluslararası arenada dikkatle takip edilmekte ve barış süreci üzerinde olumsuz etkiler yaratabilmektedir. Bu nedenle, taraflar arasındaki diyaloğun önem kazandığı bir dönemde, sağduyulu adımlar atılması gerekmektedir.