Hollanda’da yeni koalisyon hükümeti oluşturma çalışmaları sırasında Geert Wilders liderliğindeki Özgürlük Partisi (PVV), Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD), Yeni Toplumsal Sözleşme Partisi (NSC) ve Çiftçi-Vatandaş Hareketi (BBB) isimli partilerin katılımıyla 26 sayfalık bir koalisyon protokolü hazırlandı. Bu protokole göre ülkenin tarihinin en sert iltica ve göç politikalarının uygulanması öngörülüyor. Sığınmacılar konusunda kısıtlamalar ve sıkı yöntemler belirlenecek, süresiz sığınma izni kaldırılacak ve geçici ikamet izinlerinde düzenlemeler yapılacak.
Ancak, Avrupa Birliği (AB) bu adımlara sert tepki gösterdi. Avrupa Komisyonu, Hollanda’nın AB mevzuatına aykırı hareket edemeyeceği ve en sert sığınma politikalarını uygulayamayacağı konusunda uyarılarda bulundu. Brüksel’den yapılan açıklamalarda, AB’nin mevcut anlaşma ve mevzuatlara bağlı kalarak hareket ettiği vurgulandı. Wilders ise yeni hükümetin AB sığınma sisteminden çıkma sürecinin “yıllar” alabileceğini belirtti.
Koalisyon protokolü gereği, oturma izni verilmeyen mülteciler en kısa sürede gerekirse zorla sınır dışı edilecek. Dörtlü koalisyon hükümeti, Avrupa Komisyonu’ndan AB’nin iltica ve göç politikasına katılmama izni talep edecek, daha sıkı sınır kontrolleri ve ikili statü sisteminin uygulanmasını isteyecek.
Bu adımların yanı sıra, Hollanda’da eğitim için gelen yabancı öğrencilerin sayısında azalmaya gidilecek ve hoparlörden okunan ezanlar için yeni düzenlemeler getirilecek. Bu kararlar, ülkede sığınmacı ve göçmen politikalarında önemli değişikliklerin yaşanacağını gösteriyor.
Tüm bu gelişmelerle birlikte, Hollanda’nın AB ile ilişkilerinde gerilim yaşanması ve AB’nin Hollanda’yı AB mevzuatına uygun hareket etmeye zorlaması bekleniyor. Wilders liderliğindeki koalisyon hükümetinin aldığı kararlar, AB’nin genel politikalarıyla çelişebileceği için ilerleyen dönemde daha fazla tartışma ve gerginlik yaşanabilir.