İngiltere’de düzensiz göçmenlerin Ruanda’ya sınır dışı edilmesini içeren tartışmalı yasa tasarısı, parlamentonun üst kanadı Lordlar Kamarası’ndan geçti. İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, Ruanda’nın Güvenliği Yasa Tasarısı’nın parlamentodan geçmesinin ardından yazılı açıklama yaptı. Sunak, bu yasa tasarısının kabul edilmesinin göçmen akışını durdurmaya yönelik bir adım olduğunu belirtti. Ruanda planının caydırıcı olacağını savunan Sunak, hükümetinin önceliklerinden birinin savunmasız göçmenleri tehlikeli geçişlerden caydırmak olduğunu vurguladı. Tasarının İngiltere Kralı III. Charles’ın imzasıyla yasalaşması bekleniyor.
Sunak, Ruanda’ya uçuşların 10-12 hafta içinde başlamasını beklediğini belirtti. Ruanda ile yapılan anlaşma gereği, İngiltere’ye yasa dışı yollarla gelen düzensiz göçmenlerin Ruanda’ya gönderilmeleri planlanıyor. Ancak Birleşmiş Milletler insan hakları uzmanları ve insan hakları grupları, bu planın “insanlık dışı” olduğunu savunuyor. İngiltere hükümeti, Ruanda planının 2022’de uygulamaya konulmasını hedefliyordu ancak plan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı ile engellenmişti. Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı Yüksek Mahkeme’de dava açmış, Aralık 2022’de söz konusu politikanın yasal olduğuna karar verilmişti.
Ancak insan hakları savunucuları kararı temyize taşıyarak Temyiz Mahkemesi’nde yasa dışı göçmenleri Ruanda’ya gönderme planının hukuka aykırı olduğu kararını aldı. Bu karar üzerine Başbakan Sunak, Ruanda ile yeni bir anlaşma imzalayarak Ruanda’nın güvenli olduğunu belirten yeni bir yasa teklifi hazırladı. Yüksek Mahkeme de Ruanda planının insan hakları ihlali riskleri nedeniyle hukuka aykırı olduğuna hükmetti. Yeni anlaşmaya göre Ruanda’ya gönderilen düzensiz göçmenler, İngiltere’den başka bir üçüncü ülkeye sınır dışı edilemeyecek.
Sonuç olarak, Lordlar Kamarası’ndan geçen Ruanda’nın Güvenliği Yasa Tasarısı, İngiltere Kralı III. Charles’ın imzasının ardından yürürlüğe girecek. Bu tasarı, ülkeye yasa dışı yollarla gelen göçmenlerin Ruanda’ya sınır dışı edilmesini öngörüyor. Ancak planın tartışmalı olması ve insan hakları gruplarının tepkisi, uygulamanın önünde engeller oluşturabilir. İngiltere hükümeti ise planın amacının göçmen akışını durdurmak ve tehlikeli geçişleri engellemek olduğunu vurgulayarak tasarının hayata geçirilmesi konusunda kararlılığını sürdürüyor.