İstanbul’un Fulya semtinde yaşayan genç kadın Çağla Tuğaltay, evinde vahşice öldürüldü.
5 Haziran 1998 tarihinde yalnızken kimliği henüz tespit edilemeyen kişi ya da kişiler tarafından boğazı kesilerek katledilen Çağla’nın cinayeti üzerinden tam 25 yıl geçti, ancak katil ya da katiller hala yakalanamadı.
O gün okuldan döndükten sonra eve giren Çağla’nın bir bağırışı, sonrasında hiçbir ses duymayan ailesinin dikkatini çekti. Komşuların yardımıyla, genç kızın ağabeyinin odasında boğazı kesilmiş bir durumda bulunduğu kayıtlara geçti.
HİÇBİR İZ BULUNAMADI
Olay yerinde kapıda herhangi bir zorlama izine rastlanmadı. Apartman içerisindeki sessizliği sadece Çağla’nın ayak sesleri bozarken, onu takip eden bir yabancı ya da hırsızlık veya cinsel saldırı belirtileri olmadığı tespit edildi.
Cinayet sonrası, apartman sakinleri ve çevredeki birçok kişi sorgulandı fakat tüm çabalar sonuçsuz kaldı. 25 yıl içinde, Çağla’nın ailesinin katıldığı televizyon programlarındaki çelişkili ifadeleri dikkat çekti.
Avukat Ümit Altay, bu çelişkiler üzerine dosya savcılığına bir dilekçe vererek soruşturmanın yeniden ele alınmasını talep etti.
17 YIL BOYUNCA İFADE ALINMADI
Soruşturma sürecinde kapıcıdan komşulara kadar herkes araştırılırken bazı eksikliklerin bulunduğu öne sürüldü. Olay günü ağabeyinin evde olmadığını belirten HTS kayıtlarına rağmen, resmi ifadesinin dosyada 17 yıl boyunca yer almaması tartışmalara yol açtı.
O dönemde babanın, olay yerini bozmakla suçlandığı biliniyor. Ancak, 25 yıl sonra ortaya çıkan bir tanığın ifadesi, cinayetle ilgili yeni bir boyut kazandırdı.
R. isimli bir kadın, olay günü baba N.’yi elinde bıçakla kanlar içinde balkonda gördüğünü iddia etti.
CEVAPSIZ KALAN BİNLERCE SORU VAR
Çağla’nın yaşarken sevgilisi olduğu ve ailesinin bu ilişkiyi onaylamadığı, aralarında ciddi sorunlar yaşandığı bilgisi annesi tarafından gündeme getirildi. Bu durum, genç kızın cinayetini düşündüren pek çok sorunun ortaya çıkmasına neden oldu.
“Çağla, sevgilisi yüzünden mi öldürüldü? Katil, kapıda zorlama olmadığına göre tanıdık biri mi? Tecavüz ya da hırsızlık girişimi yokken, cinayetin nedeni neydi? Baba, olay yerindeki delilleri neden bozdu? Aile 25 yıl boyunca neden sorgulanmadı? Tanığın ifadesi soruşturmayı nasıl etkileyecek?” diye soruluyor.
ADALET ARAYIŞI DEVAM EDİYOR
Çocuk yaşta hayattan koparılan Çağla Tuğaltay için adalet arayışı sürüyor. Ancak, zaman daralıyor ve dosyanın zaman aşımına uğramasına az bir süre kalmış durumda.
Soruşturmadaki eksikliklerin giderilmesi ve faillerin yargılanabilmesi için yalnızca 5 yıl süre mevcut. Savcılık, iddianameyi hazırlayıp yargılamayı başlatmalı, mahkeme kararının incelenmesi ve kesinleşmesi adına gerekli adımlar atılmalıdır.