Bilim insanları, 2023 yazının son 2000 yıldaki en sıcak yaz mevsimi olduğunu resmi olarak onayladı. Bu durum, Roma İmparatorluğu’nun yükselişinden bu yana Dünya’da yaşanmamış bir sıcaklık seviyesine işaret ediyor. Uzmanlar, Avrupa’da kaydedilen en sıcak yıl olan 2023’ün, iklim değişikliğinin bir sonucu olduğunu belirttiler.
Kaydedilen verilere göre, 2023 yaz mevsimi, 1850 ila 1900 arasındaki sanayi öncesi dönemin ortalama sıcaklıklarından 2,07 °C daha sıcaktı. Bu durum, 2015 Paris Anlaşması’nda belirtilen 1,5 °C sınırlamasını aştığımızı gösteriyor. Ulf Büntgen gibi bilim insanları, sera gazı emisyonlarının azaltılmadığı sürece küresel ısınmanın devam edeceğine dikkat çekiyor.
Geçen yılın tamamında küresel ısınmanın 1,5 °C’yi aştığı belirlendi. Ayrıca Avrupa’da ortalamanın altında kar yağışı görüldü ve bu durum kayak kalitesini olumsuz etkiledi. Alplerdeki buzulların ise 2022 ve 2023 yılları arasında yaklaşık yüzde 10’unu kaybettiği saptandı. Ancak bilim insanları, hala durumu düzeltebileceğimizi belirtiyorlar.
Bilim insanları, Dünya’nın maruz kaldığı bu aşırı sıcaklıkların ve doğal felaketlerin kayda değer bir ölçüde iklim değişikliğinden kaynaklandığını savunuyorlar. Çalışmalar, şu ana kadar kaydedilen en sıcak yaz mevsiminin 2023 olduğunu doğruluyor. Bu durum, ısınmanın hızını azaltmadığımız takdirde daha da artabileceğini gösteriyor. Avrupa’daki kar yağışlarının azalması ve buzulların erimesi gibi durumlar, iklim değişikliğinin somut kanıtları olarak karşımıza çıkıyor.
Sonuç olarak, bilim insanları, 2023 yazının dünya genelinde kaydedilen en sıcak yaz mevsimi olduğunu resmen onayladılar. Bu durum, iklim değişikliğinin vahim etkilerinin artarak devam ettiğini gösteriyor. Sera gazı emisyonlarının azaltılması ve çevre koruma önlemlerinin alınması, iklim krizini tersine çevirebilmek adına önemli adımlar olarak nitelendiriliyor.